Menü Kapat

Hizmetlerimiz

RÖLEVE

Yapı Taşıyıcı Sistem Rölövesinin Çıkarılması

  • Yapı plan boyutları, kat yükseklikleri, bina yüksekliğinin belirlenmesi,
  • Taşıyıcı sistem türünün (betonarme, çelik, yığma) belirlenmesi,
  • Perde, kiriş, kolon, döşeme yerleri ve boyutlarının tespit edilmesi için uzman teknik ekibimiz tarafından rölöve çalışmaları yapılmaktadır.

GÜÇLENDİRME

Betonarme Binaların Güçlendirilmesi

  • Binanın mevcut durumunun analiz sonuçlarına göre;​
  • Betonarme Sargı Yapılması,
  • Çelik Sargı Yapılması,
  • Lifli Polimer Sargı,
  • Kolon kesitinin arttırılması,
  • Dolgu duvarların güçlendirilmesi,
  • Sisteme yeni kolon/perde elemanları eklenmesi gibi güçlendirme yöntemlerinden hangisinin daha uygun olduğuna karar verilerek, şirketimiz tarafından güçlendirme projeleri hazırlanmakta ve uygulaması yapılmaktadır.

KAROT

Karot Numunesi Alınması ve Basınç Dayanımının Belirlenmesi

  • Yapının deprem performansının tespit edilmesinin istenildiği durumlarda, 
  • Yapıda çatlak, sehim vb. herhangi bir yapısal hasarın meydana geldiği durumlarda,
  • Yapının kat planlarının değiştirileceği, kat eklenip çıkarılacağı durumlarda uzman ekibimiz yapıdan gerekli sayıda karot numunesi almaktadır..

EPOKSİ

Epoksi Uygulama

  • Mevcut yapıyı genişletme işlerinde,
  • Yapıya yeni elemanlar eklenmesi durumunda
  • İlave merdiven, rampa imalatı işlerinde,
  • Betonarme binaları güçlendirme uygulamalarında epoksi ile filiz ekimi uygulaması tecrübeli saha ekibimiz tarafından en güvenli şekilde yapılmaktadır.

SIYIRMA

Beton Örtüsünün Sıyrılması

  • Yapının betonarme projeleri mevcut değil ise, donatı tespiti yapılması gerekmektedir. Amaç manyetik test ile sayısı ve aralığı bulunan donatılar ile etriyelerin çaplarını öğrenmektir. Ayrıca donatılardaki korozyon durumu da beton örtüsünün sıyrılması işlemi sonucunda kontrol edilecektir.  


MANYETİK TEST

DONATI TESPİT ÇALIŞMALARI

  • Kolonlarda ve perdelerde donatı dedektörü kullanılarak düşey ve yatay donatılar işaretlenecek ve boyuna donatı sayısı ile etriye aralığı tespit edilecektir.  Sıyırma yapılan yerlerde tespit edilen donatı çap ve kalite bilgileri ile manyetik test sayesinde elde edilen donatı adetleri birleştirilerek yapı elemanlarının donatı bilgileri elde edilmiş olacaktır. 

TEMEL ÇUKURU

Temel Muayene Çukuru Açılması

  • Temel sistemi bina içinde ve ya dışında açılacak yeterli sayıda inceleme çukuru ile belirlenmelidir. Temel Sisteminin radye temel, sürekli temel ya da tekil temel olduğu ve temel ölçüleri ekibimiz tarafından muayene çukurları açılarak belirlenmekte ve tasarım hesaplarında temellerin yeterli olup olmadığı kontrol edilmektedir. 

DEPREM GÜÇLENDİRME

Deprem güçlendirme ile ülkemizde birçok hasar görmüş bina, eskisi gibi sağlam yapısına yeniden ulaşmaktadır. Pek çok deprem geçiren ülkemizde bu aşamada deprem güçlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Deprem güçlendirme günümüzde önemini bir kere daha göstermektedir. Binalara uygulanan testler ile hangi binaların olası bir depremde hasar görüp görmeyeceği ya da yıkılıp yıkılmayacağı saptanmaktadır. Depremde yıkılması en olası binalar genel olarak eksik malzeme ile yapılmış ya da uygun zemine yapılmamış binalardır. Bunun için de deprem güçlendirme öncesi kesinlikle projelerin gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Şayet bir bina güçlendirmeye uygunsa bu binanın yıkılıp yeniden yapılması gereksiz olacaktır. Çünkü günümüzde uygulanan teknikler ile deprem güçlendirme çalışmaları adı altında, yıpranmış ya da depreme karşı dayanıksız olduğu tespit edilen pek çok yapı güçlendirilerek sıfır bir bina konumuna getirilebilmektedir.

Deprem güçlendirme çalışmaları yalnızca depremde hasar görmüş binalar için uygulanmaz. Depremde olası tehlike ile yüz yüze gelebilecek yapısı bozuk binalar için de uygulanmalıdır. Deprem yönetmeliğince belirtilen koşullara uyduğu müddetçe gerekli işlemler yapılmaktadır. Deprem güçlendirme çalışmaları eski yapılarda sıklıkla uygulanmaktadır. Tarihi değeri olan yapılar bu süreçte dayanıklılığı artırılmak suretiyle güçlendirilmektedir.

Deprem güçlendirme çalışmaları için öncelikle elimize en uygun verileri almamız gerekir. Bunun içinde uzman bir ekip bünyesinde çalışmak gereklidir. Binanın hasar oranı ortaya çıkarılmalıdır. Yenilenecek kısımlar raporlanmalıdır. Zemin grubu iyice araştırılmalıdır. Betonun kalite kontrolü yapılmalıdır. Paslı demirler varsa bunlar mutlak suretle rapor edilmelidir. Beton kesitlerinde, kolonlarda dökülme, azalma gözlemleniyorsa mutlaka revizyona dahil edilmelidir.

Deprem güçlendirme çalışmaları bünyesinde öncelikle gevşek ve önceden dökülmüş kesitler varsa bunlar iyice temizlenir. Paslar varsa paslar mutlaka temizlenir. Ek yapılan kısımlar ıslatılır ve bekletilir. Bu önemlidir. Sonrasında paslanma önleyici maddeler kullanılarak uzun vadede bu sorun ortadan kaldırılır. Deprem güçlendirme çalışmalarında beton, çelik ve karbon elyaf kullanılabilir. Özellikle karbon elyaf çelikten 15 kat daha güçlü yapısı ile sıklıkla tercih edilmektedir. Köprü ayaklarında da kullanılabilen karbon elyaf kolanlara sarıldığı takdirde oldukça güçlü bir etki ortaya koyar.

DEPREM GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ

Yük taşıyıcı bölgelere dikkat edilmelidir. Buralarda meydana gelmiş dökülme, gevşeme gibi durumlar ileride büyük problemlere sebep olacaktır. Binadaki beton kalitesi düşük ise büyük oranda bir iş ortaya çıkacaktır. Deprem güçlendirme çalışmaları bu nedenle binanın güçlendirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Bunlara ek olarak kolonların genişletilmesi işlemi de yine deprem güçlendirme bünyesinde yapılabilmektedir. Temel eğer sağlam değilse temelin derinleştirilmesi işlemi de yine uygulanabilir. Bu tamamen binanın durumuna bağlıdır. Yapılacak testler sonucunda uygunluk ortaya çıkacaktır. Temeldeki sorunlar özellikle 1999 depremindeki tabloda hazin tabloyu gözlerimizin önüne sermiştir. Deprem güçlendirme çalışmaları bünyesinde maliyeti en düşük olan ve güvenliği bakımından dikkat çeken beton ilk sırada yer almaktadır. Her ne kadar günümüzde beton kalitesi oldukça yüksek olsa da eskiden beton kalitesi bu kadar iyi standartlar altında değildir. Bu nedenle yapılacak çalışmada belki de en önemli noktalardan birisi beton kalitesinin elden geçirilmesidir. Beton kalitesi düşük ise deprem güçlendirme bünyesinde beton kalitesinin iyileştirilmesi gerekmektedir.

Çelik kullanımı ise kolon güçlendirmede sıklıkla kullanılmaktadır. Kolonların içerisindeki çelik yapı kolonun dik ve sağlam durmasına neden olur. Ancak çelik kalitesiz ise, zaman içinde paslanma gibi negatif durumlar doğuracağından dikkat edilmelidir. Hazırlanacak raporda çelik kalitesinin de ölçümü dikkate alınmalıdır. Şayet çelik kalitesinde olumsuz bir durum söz konusu ise çelik güçlendirme yöntemi de deprem güçlendirme bünyesinde kullanılabilir.

Deprem güçlendirme çalışmaları adı altında yapılacak bir başka metot ise karbon elyaf uygulamasıdır. Karbon elyaf yıllardır kullanılan ve ülkemiz insanların yeni aşina olmaya başladığı bir uygulamadır. Ancak bu uygulama Avrupa ülkeleri, Amerika, Japonya gibi ülkelerde yıllardır kullanılmaktadır. Deprem güçlendirme çalışmaları günümüzde oldukça seri ve güvenli bir şekilde yapılmaktadır. Depremde hasar görmüş ya da hasar görmesi muhtemel yapılar deprem güçlendirme çalışmaları ile en kaliteli ve dayanıklı hale getirilmektedir.

Deprem Analiz Nedir?

DEPREM ANALİZ

Ülkemizde yaşanan depremler ve acı sonuçlar nedeniyle, son dönemlerde deprem yönetmeliklerinin de gittikçe sıkılaştırıldığı görülmektedir. Çarpık kentleşme ve dayanıksız yapılar ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bu nedenle deprem analizi yaptırmak kaçınılmaz hal almıştır. Deprem analizi deprem yönetmeliklerine uygun yapılmadığı düşünülen tüm binalar için geçerlidir. Baktığımızda projesiz, izinsiz, kontrolsüz, eski binalar için kaçınılmaz bir analizdir. Deprem analizi sayesinde olası bir yıkım erkenden önlenebilmektedir. Deprem analizi ile yapının ne derece güvenli olduğundan emin olup iç rahatlığı ile yaşama devam etmek mümkündür.

Deprem analizinde öncelikle binanın genel durumu, dayanıklılığı ölçülür. Zemin raporlarına bakılır. Binanın yapılış tarzı ve eski olup olmaması önemlidir. Yerinde ölçümler yapılarak binanın taşıyıcı sistemi belirlenir. Zemin durumuna dair araştırmalar yapılır, rapor tutulur. Daha önce kullanılmış olan beton, demir gibi ürünlerin kaliteleri saptanır. Yapılan araştırmalarda kalitesiz beton ve demir kullanımı ile pek çok yapının ufak bir sarsıntıda dahi yerle bir olduğu saptanmıştır. Bu araştırma ve ölçümler bittikten sonra, eldeki veriler ile bilgisayarda üç boyutlu modelleme yapılır. Sanal bir deneme yapılarak bir deprem karşısındaki dayanıklılığı hesaplanır. Bu analiz sonucunda binanın zayıflıkları tespit edilir ve düzeltilebilmesi için hangi yöntemlerin kullanılabileceği saptanır.

Deprem analiz raporu bize binanın deprem yüküne karşı ne kadar dayanıklı olabileceğini gösterir. Ülkemizin büyük çoğunluğu deprem kuşağı içerisinde yer almaktadır. Binanın temel kesiti, temel betonu, demirleri ne denli güçlü ne denli dayanıklıdır bunların ortaya konması gerekmektedir. Deprem güçlendirme için farklı teknikler kullanılabilmektedir. Bunlardan en sık kullanılanı ve ülkemizde de yaygın olarak kullanılan betonarme perde duvar ekleme, çelik çaprazlar veya çerçeveler ile güçlendirme yöntemidir. Bununla karbon elyaf gibi son dönemde sıklıkla kullanılan yöntemler de yine analiz neticesinde kullanılabilmektedir.

DEPREM ANALİZ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Olası bir deprem durumunda ki ülkemiz bu konuda oldukça elverişli bir bölgededir. Can ve mal kaybını en aza indirmek adına bu analizlerin yapılması önerilmektedir. Binanın sağlamlığından şüphe duyuluyor ise mutlak suretle bir mühendislik ofisine başvurup gerekli analizlerin yapılması istenmelidir. Bu sayede güvenli bir şekilde kişiler yapılarında oturabilmektedirler. Beton güçlendirme sayesinde dökülmüş veya zarar görmüş beton yapısı, kolon ve kirişler güçlendirilebilmektedirler.

Uzmanlar özellikle iki temel nokta üzerinde durmaktadırlar. Birincisi kullanılan malzemenin projede belirtilen malzemenin olup olmadığıdır. Yani projeye bakıldığında şayet orada belirtilen beton, demir vs özellikleri ile uyuşmuyorsa bu büyük bir sıkıntı anlamına gelmektedir. Bunu anlayabilmek için ise örneklerin laboratuar testine tabi tutulması gerekmektedir. Bir diğer husus ise bu malzemelerin projede belirtildiği gibi kullanılıp kullanılmadığı ile alakalıdır. Bunu anlayabilmek için ise yapıdaki kiriş, perde, kolon, temel taşıyıcı elamanlara gerekli testler yapılması gerekmektedir.

Bu saydıklarımızın yanı sıra bir de zemin çalışması yapılmalıdır. Bunun nedeni binanın üstüne oturtulduğu zeminin ne denli dayanıklı olup olmadığının ölçülmesi gerekmektedir. Bunun anlaşılması için yine deney yapılabilir ya da sondaj çalışması uygulanabilmektedir. Yani kısaca tüm bu işlemler yapılarak deprem analizi yapılabilir. Binanın ne denli güçlü olduğu, herhangi bir depremde yıkılıp yıkılmayacağı, ne kadar süreli dayanabileceği yapılacak testler neticesinde anlaşılacaktır.

MUTLAKA UZMANINA BAŞVURMAK GEREKİR

Bu gibi testleri mutlak suretle uzman bir kadroya yaptırmak gerekmektedir. Deprem analizi şakaya gelmeyecek bir konudur. Bu nedenle yapılacak testlerde en sağlıklı sonucu almak önemlidir. Güvenilir bir inşaat mühendislik bürosu bu konuda yardımcı olacaktır. Yapıdaki yapılacak testler neticesinde eğer bir güçlendirme gerekiyorsa uzman ekip bunun için en uygun yöntemi belirleyecektir. Beton güçlendirme, demir güçlendirme veya karbon elyaf yöntemlerinden birisi veya bir kaçı ile güçlendirme işlemi tamamlanabilmektedir. Özellikle karbon elyaf yöntemi ile kirişler ve kolonlar oldukça sağlam bir hale getirilebilmektedir. Önemli olan yapının ne durumda olduğu ve depreme karşı nasıl bir tutum içerisinde olacağıdır. Deprem analiz ancak uzman yetkililer tarafından yapılırsa doğru bir şekilde tespit edilebilecektir.

Bina Güçlendirme Nedir

BİNA GÜÇLENDİRME NEDİR?

Deprem tehdidine karşı bina güçlendirme günümüzde hayati önem taşımaktadır. Bina Güçlendirme Nedir? Bina Güçlendirme Nasıl Yapılır?

Ülkemizde sağlam zemin üzerine yapılmamış ve kaliteli malzeme kullanılmadığı için yapıların çökme haberlerini almaktayız. Daha az maliyet ile daha çok kazanç hedefleyen kişiler sebep olmaktadır. Bu şekilde insan hayatı tehlikeye girmektedir. Günümüz koşullarında bilinçsizce yapılan yapılara bina güçlendirme işlemi yapılarak önlem alınmaya çalışılmaktadır. Bina güçlendirme süreci deprem, rüzgar gibi durumlara karşı binanın dayanıklılığı adına bir takım müdahaleler gerektirir.

BİNA GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKEN YAPILAR

Güçlendirilmesi gereken yapıları şöyle sıralayabiliriz; tarihi yapılar ki bunlar son derece önemlidir. Yani yıkıldığı takdirde yeniden aynısının yapılmasının mümkün olmadığı yapılardır. Bu gibi yapılarda güçlendirme maliyeti önemsizdir. Bir de güçlendirme maliyetinin önemli olduğu yapılar vardır. Bunlar konut, mağaza, ofis gibi alanlardan oluşur. Güçlendirme maliyetinin önemli olduğu yapılar direkt olarak yaşamımızı sürdürdüğümüz alanlardır ki, bu alanların güvenli ve sağlam olması önemlidir. Bu nedenle güçlendirme projesinde atılacak adımlar son derece önemlidir. Öncelikle sağlıklı bir değerlendirme yapılmalı, binanın hasar oranı, yenilenecek ve sağlamlaştırılacak kısımları iyi saptanmalıdır. Detaylı bir araştırma ile güvenilir bir inşaat mühendisliği bürosu bulmak bu konuda atılacak en önemli adımdır. Uzman bir ekip tarafından bu işlem yürütülmelidir.

BİNA GÜÇLENDİRME NEDİR? NASIL YAPILIR?

Bina güçlendirme nasıl yapılır, biraz bahsedelim. Bina güçlendirme için önce bir rapor hazırlanmalıdır. Zemin grubu ve emniyet gerilme bu rapor içerisinde bulunur. Bu güçlendirme bünyesinde yapılardaki paslı demirler, beton kesitlerindeki azalma revizyon edilir. Bina güçlendirme çalışması yapılmasına en çok neden olan şey beton dökülmesidir. Beton dökülmeleri başladıktan sonra ilerleyen evrelerde daha sıkıntılı durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle bir an önce onarım yaptırılmalıdır. Onarım öncesinde dökülen gevşemiş kısımlar çıkarılır. Pasların temizlenmesine dikkat edilmelidir. Güçlendirme bünyesinde eklenen donatılar ıslatılır ve biraz kuruması beklenir. Biraz kuruduktan sonra ise paslanma önleyici maddeler, çimento eklenir, yüzeye sürülür. Bundan sonra ise tamir harcı gerekli bölgelere püskürtülür. Tüm bu işlemlerin ardından düzeltme işlemleri yapılır. Yine gerekli kimyasallar yüzeye sürülür.

Betonarme binaların güçlendirilmesi üç farklı malzeme ile yapılabilir. Bunlar karbon elyaf, beton ve çeliktir. Bu malzemeler ile özellikle kolon kısımlarının güçlendirilmesi çok sağlıklı bir şekilde yapılabilmektedir. Beton en sık kullanılan malzemelerin başında gelir. Bina güçlendirme nedir? diye araştıranların genellikle karşısına ilk seçenek olarak beton çıktığı görülmektedir. En düşük maliyetli ve depreme karşı en dayanıklı malzeme olduğundan beton önemli bir hal almaktadır. Ancak kolonlarda kullanılan betonun kaliteli olması gerekmektedir. Kalitesiz kullanılan beton ile kolon güçlendirilmek isterken daha da kötü bir duruma gelebilir. Beton dışında yapı güçlendirilmesi için bir başka malzeme de çeliktir. Çelik kolonların güçlendirilmesi açısından oldukça önemlidir. Malzeme olarak çok bilinmediğinden maliyeti düşük olsa da çelik için ödenen işçilik ücreti fazla olabiliyor.

Bina güçlendirme çeşitleri nelerdir diye bakıldığında, önemli bir teknik karşımıza çıkmaktadır. Karbon elyaf denilen sistem ise ülkemizde yeni yeni şekil almaya başlamıştır.

Deprem Yönetmeliğinde kullanım iznini 2003 yılında almıştır. Karbon elyafın ana malzemesi karbon ve reçinedir. Karbon elyaf 0.5 milimetre kalınlığındadır. Kolona kağıt gibi sarıldığı zaman bir katı 2.5 cm çelik sarılmasına eş orana gelmektedir. Binanın çelik ile sarılması ortalama 6 ay sürebilirken karbon elyaf kullanımı ile bu süre 1.5 aya kadar inebilmektedir. Karbon elyafın bir avantajı da, çelikle yapılan güçlendirmelerde ev halkı evi bir süre terk etmek durumunda kalırken karbon elyaf kullanımında buna gerek kalmaz. Bina güçlendirme işlemlerinde karbon elyafın etkisini daha net görebilirsiniz.

Binaların güçlendirme işlemine girmeden önce geoteknik mühendisi tarafından kontrol edilmesi gerekir. Geoteknik mühendisinin araştırmaları ile güçlendirme seviyesi tespit edilir. İncelemeler esnasında özellikle kolonlar, köşe, yük taşıyan bölgeler iyi denetlenmelidir. Güçlendirme durumunun ortaya çıkması genellikle taşıyıcı sistemdeki parçanın hasarı, orta düzeyde yıpranma şeklindedir. Bununla beraber binadaki katın izin verilenden fazla olması, beton kalitesindeki eksiklikler güçlendirme işlemini gerektirmektedir.

Temeli kuvvetlendirme, mantolama, kiriş mantolama, ek perde gibi işlemler yapılabilir. Üç kattan daha az olan evlerde, depreme karşı dayanıklılık hesaplanmalı ve ona göre kolon mantolama işlemi yapılmalıdır. Şayet bina kat sayısı dört ve üzeri ise perde ilavesi ile güçlendirme yapılmalıdır. Eski bir bina güçlendirildiği takdirde sıfır bir bina kalitesinde oluyor ki, bu da evde oturanlar için büyük bir avantaj haline gelmektedir. Bu konuda bina güçlendirme hakkında iyi bir araştırma yapılması iyi olacaktır.

Günümüzde binaları yıkıp yenisini yapmak yerine güçlendirme işlemleri tercih edilmektedir. Bunun nedeni hem durumun daha maliyetli olması hem de güçlendirilen bina kadar sağlam olup olamayacağından emin olunamamasıdır. Ülkemizde yapıların büyük kısmı betonarmedir. Bu zamana kadar ortaya çıkarılan yapıların %50’sinin depreme karşı dayanıksız olduğunu söylersek bina güçlendirmenin değeri bir kere daha anlaşılacaktır.

Deprem yönetmeliği yapı güçlendirme projelerinin standartlarını bildirmektedir. Buna göre uygulanacak yöntemler doğrultusunda, yapının aynı sıfır bir bina konumuna gelmesi yine yönetmelikte belirtilen sistem doğrultusunda mümkün hale gelmektedir. Bina güçlendirmeyi her bilinçli birey ciddi olarak düşünmekte ve hayata geçirmektedir.

Bina güçlendirme kapsamında olası bir can kaybı en aza indirilmektedir. İleride meydana gelebilecek ciddi bir deprem vakasına karşı ancak bina güçlendirme ile dayanmak mümkün olacaktır. Bu nedenle çok geç olmadan hasarlı binalar onarılmalıdır. Uzman ekip bünyesinde yapılacak bu güçlendirme, iç rahatlığı ve huzur ile insanların evlerinde yaşamasına olanak sağlamaktadır.

Bina Güçlendirme Nasıl Yapılır

BİNA GÜÇLENDİRME NASIL YAPILIR?

Günümüzde deprem tehlikelerine karşı, uzman bir ekip tarafından yapılması tavsiye edilen bina güçlendirme çalışmaları oldukça önemlidir ve etkili sonuçlar vermektedir. İnsanların da bu konuyla ilgili bilinçlenmesi ile yaşadıkları evlerinin ve iş yerlerinin bina güçlendirme yöntemi ile önlemini almaktadır. Bina güçlendirme nasıl yapılır? Detaylarından bahsedelim.

BİNA GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARI

Bina güçlendirme çalışmaları Türkiye’de artık hem çok kolay hem de herkesin yaptırabileceği gibi ekonomiktir. Neden bina güçlendirme yaptırılmalıdır diye soracak olursak, bilindiği gibi deprem fay hattında yaşamaktayız. Bununla birlikte özensiz, eksik malzeme kullanılarak yapılmış pek çok yapı bulunmaktadır. Bunlar insan hayatını tehlikeye sokan unsurlardır. İnsanların evlerinde rahat rahat oturabilmesi, olası bir deprem tehlikesinde hasarı en aza indirmek istemesi kadar doğal bir şey yoktur. Peki, insanların güven içerisinde evlerinde oturabilmesi için nasıl bir süreçten geçmek gerekir? Bunun cevabı basit. Öncelikle binada herhangi bir güçlendirmeye ihtiyacın olup olmadığı araştırılır. Bunun için ise önce geoteknik mühendisinin vereceği rapora bakılmalıdır. Yani evin güçlendirmeye uygun olup olmadığı, hangi aşamalarla, nerelerde güçlendirme yapılmasının gerekliliği yine bu rapor ile anlaşılacaktır.

BİNA GÜÇLENDİRMEDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Bina güçlendirme nasıl yapılır? Bina Güçlendirme Nasıl Olması Gerekir? Bina Güçlendirmede dikkat edilecek husular nelerdir? Birlikte bakalım. Bunu hazırlanacak olan raporda görebiliriz. Hazırlanacak olan raporda zemin grubu, zemin türü bilgileri de ortaya çıkar. Burada amaç binada uygulanacak yöntem ile tıpkı sıfır bir binaymış gibi işlevsel bir hale getirilmesidir. Yetkililer binaya gelerek incelemelerde bulunur ve ön güçlendirme projesini ortaya çıkartır. Testler yapılarak ve binanın daha önce nasıl bir beton ile yapıldığı, projeye uygunluğu ortaya konulması gerekir. Bu ön çalışma önemlidir. İşleme konulması gereken projenin doğru bir şekilde gitmesi açısından bu testlerin sonuçlarına bakılmalıdır. Beton kesitlerinde azalma, demirlerin paslanması ciddi konulardır. Herhangi bir deprem sarsıntısı ile binayı yerle bir edecek etmenlerdir. Bu nedenle yapılacak beton dökme işlemi oldukça sık kullanılan ve etkili bir yöntemdir. Ancak bunun için öncelikle hasarlı bölümlerin sökülmesi gerekir. Dökülmüş bölümler sökülerek yeniden yapılandırma işlemi yapılmalıdır.

Çimento ve paslanma önleyici maddeler güçlendirme için önemlidir. Özellikle köşe, kolonlar, yük taşıyıcı bölgelerin sayısı ve hasar durumuna bakılmalı, ona göre işlem yapılmalıdır. Bina kat sayısının gereğinden fazla olması, binadaki beton kalitesinin düşük olması ciddi konulardır. Bu gibi durumlarda bina güçlendirme prosedürleri uygulanmalıdır. Aksi halde ufak bir sarsıntıda bile kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Kiriş, kolon mantolama, güçlendirme ve temel kuvvetlendirme önemlidir. Uygulanacak yöntemde kat sayısı da önemlidir. Bazı binalarda sadece kolon güçlendirme yeterli olabilmektedir. Ancak bazı yapılarda çok daha derin bir çalışma gerekebilir. Bununla birlikte kolonların genişletilmesi, temelin derinleştirilmesi gibi çalışmalar da gerekebilir. Bunun için de sağlam bir betonarme desteği gerekir. Bu tip bir güçlendirme ise ortalama bir ay kadar bir zaman zarfında yapılmaktadır.

Bu şekilde güçlendirilen bir bina dayanıklılık açısından sıfır bir bina ile eşdeğer konuma gelmektedir. Günümüzde dayanıksız binaların yıkımı yerine güçlendirilmesi çok daha büyük avantajlar sağlamaktadır. Özellikle bina güçlendirme yöntemlerinin gün geçtikçe gelişmesi ve çok rahat uygulanabilir bir hal alması ile bina güçlendirme çalışmalarına ilgi git gide artmaktadır.

Bina güçlendirme nasıl yapılır diye araştırma yaptığımızda oldukça ilginç sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Kentsel dönüşüm projeleri gereğince Bakanlığa başvuru sayısı günümüz şartlarında oldukça fazladır. Bunun nedeni ise insanların güvenli ve rahat bir şekilde, olası bir tehlikeye maruz kalmadan evlerinde oturmak istemeleridir. Bu nedenle günümüzde oldukça rağbet gören bina güçlendirme çalışmalarının giderek yaygınlaşması şaşılacak bir durum değildir. Bina güçlendirme nasıl yapılır diye merak edenler bu işlemin baştan sona aşamalarını takip etmelidirler. İlk rapor sürecinden uzman yorumuna ve yapının teslimine kadar her detay ayrı bir şekilde incelenmelidir. Yukarıda değindiğimiz gibi uygulanacak yöntem binanın uzun vadede herhangi bir hasara uğramaması için uygulanmalıdır.

Yapılacak araştırma ve denetimlerle yapının hasarının %50’nin altında mı üstünde mi olduğu kararlaştırılır. Bununla beraber eğer %50’nin altında bir hasar söz konusu ise güçlendirme için uygundur kararı çıkacaktır. %50’nin üstündeki durumlarda genellikle yıkım kararı verilmektedir. Bu nedenle yapının uzmanlar tarafından değerlendirilmesi, mühendis görüşünün alınması önemlidir. Bu nedenle önceden bina güçlendirme nasıl yapılır, bunun hakkında detaylı bilgi almak ve araştırma yapmak gerekir.

Bir binanın beton kalitesi o binanın ne denli güçlü olduğunun göstergesidir. Bu nedenle onarım yapılacak binanın mevcut betonarme projelerine bakmak, mümkünse bunu temin ederek incelemek önemlidir. Sonrasında bina güçlendirme için hangi yöntem izlenmeli ona karar verilmelidir. Onarım ve güçlendirme çalışması yapılacak bir binada izlenmesi gereken metot, hesaplar ana hatlarıyla aktarılmalıdır. Temiz ve sağlam bir sonuç almak için uygulanacak yöntem, izlenecek yol çok önemlidir. Türkiye’deki yapıların neredeyse %50’sinin şiddetli bir deprem karşısında yerle bir olacağı yapılan araştırmalar neticesinde ortaya konmuştur. Yalnızca depremle birlikte değil, kendi ömrünü tüketmiş pek çok yapı da bu bağlamda tehlikededir. Bu nedenle bina güçlendirmenin önemine vurgu yapmak yerinde olacaktır.

Bu güçlendirme ile birlikte olası deprem durumlarında can kayıplarını sıfıra indirmek mümkündür. Bina güçlendirme hakkında detaylı bilgiler alınmalıdır. Bina güçlendirme nasıl yapılır, ne kullanılır herkes bunun bilincinde olmalıdır. Bina güçlendirme çalışmaları küçük, orta veya büyük depremlerde insanların hayatlarını kurtarma amaçlı oldukça etkili ve önemli bir çalışmadır. Burada altı çizilmesi gereken nokta ise bu uygulamanın kime yaptırılacağıdır. Sıkı ve sağlam bir araştırma ile doğru bir mühendislik çalışmasını tercih etmek bu noktada önemli olacaktır

Bina Güçlendirme Fiyatları

BİNA GÜÇLENDİRME FİYATLARI

Deprem bölgesi içinde yer alan ülkelerde bina güçlendirme oldukça önemlidir. Son yıllarda yaşanan doğal felaketler bina güçlendirmenin önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Ancak bina güçlendirme uygulamasında dikkat edilmesi gereken önemli yöntemleri vardır. Bunu yapabilmek için öncelikle yapının buna uygun olup olmadığına bakmak gerekir. Eğer yapı bina güçlendirme için uygunsa uzman bir kadro ile bu onarımı yapmak mümkün olacaktır. Bina güçlendirme fiyatları ise yapının durumuna göre farklılık gösterebilir. Önemli olan burada yapılacak bir ön çalışma ve akabinde uygulanması gereken işlemlerdir.

BİNA GÜÇLENDİRME FİYATLARI NASIL BELİRLENİR

Bina güçlendirme fiyatları nasıl belirlenir biraz bundan bahsedelim. Bina güçlendirme fiyatları yapılacak ön çalışma ile yavaş yavaş ortaya çıkacaktır. Öncelikle bir yapı güçlendirme firması ile irtibata geçilmelidir. Uygun bir inşaat mühendisliği ofisi bu durum için yeterli olacaktır. Ön çalışmalar ve Geoteknik mühendisinin de raporuyla nasıl bir revize sistemi uygulanacağı açıklık kazanacaktır. Bina güçlendirme fiyatları da bu şekilde ortaya çıkacaktır. Depremlerde asıl sorun malzeme, yapıdaki eksiklikler, işçilik sıkıntıları olabilir. Ancak bunların başında kaliteli bir beton kullanımının önemi bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle testler bünyesinde beton ve çelik kalitesi ölçülecektir. Yaşadığımız deprem felaketlerinde genel olarak kullanılan ucuz betonarme pek çok hayatı söndürmüştür. Beton kesitlerinde görülebilecek dökülmeler ve kolonlardaki demirlerin paslanması ciddi bir sıkıntıdır. Yapı gittikçe hassaslaşır ve sonunda ufak bir sarsıntıyla dahi yıkılabilecek bir hale gelir. Uzman ekibi oluştururken alacağınız bilgiler ile bina güçlendirme fiyatlarına dair bilgileri de edinmeniz olasıdır.

BİNA GÜÇLENDİRME FİYATLARINDA HERKESE UYGUN SEÇENEKLER

Yapılardaki yük taşıyıcı bölmeler, kolonlar önemlidir. Buralarda meydana gelmiş hasarlar yapı için büyük tehlike demektir. Kat sayısının izin verilenden fazla olması da depremde yapının hızlı bir şekilde yıkılmasında etmendir. Genellikle kat sayısı üç veya daha az olan yapılarda mantolama sistemi uygulanmaktadır. Üç kattan fazla olan binalarda ise perdeleme yöntemi ile güçlendirmeye gidilebilmektedir. İşlem bittiğinde güçlendirilen bina sıfır bir bina ayarına gelir. Sağlam bir betonarme desteği ile bunu sağlamak mümkündür. Binaların zemininde ve temelinde, taşıyıcı sistemde sorunlar olabilir. Bunlar iyi analiz edilmeli ve ona göre işlem yapılmalıdır. Betonarme güçlendirmesi, çelik güçlendirme ve karbon elyaf güçlendirmesi yapılarak yapı muazzam bir hale getirilmektedir.

Tabi bu yöntemlerin kendine has fiyatları mevcuttur. Bina güçlendirme fiyatları bu bağlamda değişkenlik gösterebilir. Örneğin en sık tercih edilen beton güçlendirme fiyat bakımından da uygun olduğu için sıklıkla tercih edilir. Bununla beraber çelik güçlendirme de uygun fiyatları ile dikkat çeker. Ülkemizde yeni kullanıma başlanan karbon elyaf ise alınan olumlu sonuçlar neticesinde ilgi çekmektedir. Kolona kağıt gibi sarılan karbon elyaf kolonu güçlendirmede etkisi ve güvenilirliği ile tercih sebebidir. Bina güçlendirme fiyatları uygulanacak yönteme göre değişeceğinden öncelikle evde gerekli testler yapılmalıdır. O nedenle en başından bir fiyat belirlemek pek mümkün olmayacaktır. Yapı Dayanım Raporu ile yapıdaki hasar ve onarım gerektirecek yerler açıklandıktan sonra saydığımız işlemler her yapının durumuna ve özelliğine göre yapılmaktadır. Kentsel dönüşüm çerçevesinde günümüzde sıklıkla yapılan bu çalışmalar evin yıkımına gerek kalmaksızın evi güçlendirebilme olanağı tanımaktadır. O nedenle bina güçlendirme fiyatları nedir diye sormadan önce binanın uygunluğu için gerekli adımlar atılmalıdır. Sonuç itibarı ile evde veya iş yerindeki insanların hayatı bu konudan daha önemli olacaktır.

Bazı insanlar evleri yıkılacak duruma kadar gelmiş olsa dahi bu konuda herhangi bir önlem almamaktadırlar. Bina güçlendirme fiyatları oldukça yüksektir diye düşünen bu kişiler daima bir erteleme içerisindedirler. Oysa insan hayatı şakaya gelmez. Yapıdan şüpheleniliyorsa mutlaka bir bilirkişiye danışılmalıdır. Özellikle günümüzde depremlerin sıklaştığını düşünürsek, uzmanların olası depreme karşı bizleri uyardığını göz önünde tutarsak bu konunun ciddiye biraz daha anlaşılacaktır. Bir mühendislik firmasına bina güçlendirme fiyatları ile ilgili soru sorabilir, yapının durumuna göre en uygun cevabı alabilirsiniz. Şimdi mantıklı bir hamle yaparak, kendinizin ve ailenizin geleceği için yapınızı kontrol ettirin ve bina güçlendirme fiyatları nedir öğrenerek en uygun yapılandırmayı seçin.

BİNA GÜÇLENDİRME ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Kentsel dönüşümün yaygın olması ile hemen herkesin dikkat ettiği bina güçlendirme çalışmaları, son zamanlarda oldukça önemli bir konu haline gelmiştir. Bunun nedeni ise çarpık yapılaşma, deprem gibi felaketlerde binaların çökmesi ve birçok hayatın solup gitmesidir. Üzerinde durulacak esas konu bina güçlendirmedir. Peki bina güçlendirme nedir? Bina güçlendirme çeşitleri nelerdir?

Ülkemizin deprem bölgesinde bulunması nedeniyle bina sahipleri herhangi bir risk olup olmadığı konusunu araştırmaktadır. Binaların taşıdığı riskleri ortadan kaldırmak ve kötü sonuçları önemek bina güçlendirme ile mümkündür. Binaların onarımı yapılarak sağlamlık kazanması hem kolay hem de ekonomik yollar ile yapılmaktadır. Önemli olan bu çalışmayı uzman bir ekibe ve mühendislik firmasına yaptırmaktır. Öncelikle uzman ekip binanın güçlendirmeye ihtiyacı olup olmadığına karar verir. Geoteknik mühendisinin yapacağı ön çalışmalar ile binanın güçlendirme için uygunluğuna karar verilir. Binanın taşıyıcı sisteminin durumu, köşe ve kenar kolonlarının durumları iyi saptanmalıdır. Bina beton kalitesi düşük ise ya da projede belirlenen kat sayısından daha fazla kat çıkılmış ise güçlendirme için çalışmalar yapılmalıdır.

Yapılacak çalışmalarda kirişlerde mesnet, açıklık, aynı katta bulunan kolonların yardımlaşmaları hususları göz önünde bulundurulmalıdır. Kontroller sırasında beton kalitesi, taşıyıcı sistemin düzenlilik durumu kontrol edilir. Binanın taşıyıcı sisteminde bir hasar varsa güçlendirme işlemine gerek duyulur. Kiriş mantolama, temel kuvvetlendirme, ek perde gibi işlemler uygulanabilir. Bu şekilde yeniden inşa edilmiş bir bina halini alır. Bu nedenle çok fazla tercih edilmektedir. Herhangi bir binayı yıkıp yenisini yapmak oldukça masraflıdır. Bunun yerine bina güçlendirme çalışmaları hem daha az masraf, hem de daha sağlıklı olacaktır. Bina güçlendirme çalışmaları nelerdir diye araştırdığımızda betonun bu konudaki üstün rolü anlaşılacaktır.

Binaların yıkılmasına sebep olan en büyük faktör, eksik malzeme veya temelindeki sorunlardır. Yapılan çalışmalar günümüzde hala sağlıksız yapıların mevcut olduğunu göstermektedir. 1999 depreminde sırf bu yüzden pek çok ailenin ocağı sönmüştür. Bina güçlendirme ile birlikte olası can kayıpları en aza indirilmektedir.

Bina güçlendirme sürecinde hazırlanacak raporda zemin türü bilgileri yer almalıdır. Zemin türü bilgileri nasıl bir yöntem izleneceğini de bizlere gösterecektir. Uzman ekip bina üzerinde testler yapacaktır ki bu ön çalışma raporları projenin nasıl yapıldığı, dayanıklılık durumunu ortaya koymaktadır.

Bina güçlendirme çeşitleri nelerdir dediğimizde;

Betonarme ile güçlendirme

Çelik konstrüksiyon ile güçlendirme

Karbon Elyaf (CarbonElyaf) ile güçlendirme

sıralayabiliriz.

Çimento ve paslanma önleyici maddeler yapılacak çalışmada önemli yer tutar. Özellikle yük taşıyıcı bölgeler, kolonlar iyi incelenmelidir. Bazı binalar duruma göre sadece mantolama ile güçlendirilebilmektedir. Gerekiyorsa temelin derinleştirilmesi veya kolonların genişletilmesi işlemleri uygulanmalıdır. Betonarme desteği ile ortalama bir ayda güçlendirme çalışmaları tamamlanabilmektedir. Bir binanın beton kalitesi o binanın gücünü gösterir, onun ne denli dayanıklı olabileceğini ispatlar. Fakat beton kaliteli değil ise bir evin depreme karşı dayanıklılığının %50’nin altına düşebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bina güçlendirme çeşitleri içinde beton en az maliyetli ve en güvenli yöntem olarak görüldüğünden daha çok tercih edilmektedir. Önceden yapılmış binalarda kaliteli beton kullanılmadığı günümüzde araştırmalar esnasında ortaya çıkmaktadır. Bu da olası depremde bir evin kağıt gibi yıkılmasına sebep olmaktadır. Şimdi teknolojik gelişmelerin de yardımıyla bir evin beton kalitesini ve depremde yıkılma olasılığı belirlenmektedir. O nedenle beton kalitesi bir evin her şeyidir demek doğru olacaktır. Bir diğer malzeme olan çelik kolon güçlendirmede sıklıkla kullanılır. Çevrenizde inşaatlara baktığınızda kolonlardaki çelik kullanımını fark edebilirsiniz. Çelik güçlü yapısıyla depreme karşı dayanıklılıkta önemli bir rol oynar.

Bina güçlendirme çeşitleri nelerdir dendiğinde başka bir alternatif olarak karbon elyaf karşımıza çıkıyor. Cazip bir diğer yöntem olan karbon elyaf ise günümüzde yeni yeni kullanılmaya başlanmış, verdiği olumlu sonuçlar ile yaygınlaşmaya başlamıştır. Ana maddesi karbon ve reçine olan karbon elyaf 0.5 milimetre kalınlığa sahiptir. Kolonu koruyucu özelliği vardır. Kolona kağıt gibi sarılır ve neredeyse çelik sarılmasına eş değerdedir. Karbon elyaf oldukça kullanışlı ev sakinleri için de oldukça tercih edilebilecek bir yöntemdir. Bunun nedeni karbon elyaf ile güçlendirme, ev halkının evden ayrılmasına gerek duymadan 1,5 ayda tamamlanabilmektedir. Uygulanacak yöntem yapılacak çalışmalar neticesinde ortaya çıkacaktır. Bina için hangi yöntemin en sağlıklı olacağı uzmanlar tarafından belirlenebilir.

Bina dayanıklılığı bizim güvende yaşamamız için önemli bir unsurdur. Bina güçlendirme çeşitleri nelerdir, araştırarak bunu kendimiz bulabiliriz. Sevdiklerimiz ile birlikte yaşadığımız veya çalıştığımız bir yerin risk taşıyıp taşımadığı önemlidir. Günümüzde göz ardı edilmemesi gereken konulardan birisi olan bina güçlendirme uygulanacak teknikler ile şimdi çok hızlı ve kolay bir hal almıştır. Risk unsuru taşıyan yerlerde hayatımızı devam ettirmek hem bizim için hem de sevdiklerimiz için büyük bir sıkıntı teşkil eder. Bu nedenle böyle bir durumdan emin olmak, herhangi can alıcı bir tehlike ile karşı karşıya kalmamak için mutlaka gerekli kontroller yapılmalıdır.

BAZALT ELYAF

Bazalt Elyaf Nedir önce ondan bahsedelim. Bazalt yer kabuğunun üçte birini oluşturan, lav kökenli bir kaya oluşumudur. Hammaddesi kolayca bulunur ve pahalı değildir. Bununla birlikte üretilecek elyafın iyi özelliklere sahip olabilmesi için kullanılacak bazalt kaynağının içeriği de önemlidir. Lavın kimyevi bileşimi, soğuma hızı, zaman içinde hava ile olan etkileşimi gibi değişkenler iyi bir bazalt elyafı elde edebilmek için çok önemlidir.

Bazalt elyaf nedir dediğimizde; Bazalt elyafı, bazalt taşlarının 1300-1700°C’de eritilmesi ile elde edilmektedir. Eritmek için gereken enerji E camından yüksek olup S camına eşdeğerdir, bu yüzden bu durum maliyeti doğrudan etkiler. Ayrıca lifleri elde edebilmek için platin alaşımlı pahalı çekme ağızları kullanmak gereklidir. Bu sebeplerle bazalt elyafı fiyatları dünya genelinde E ve S camının arasındadır.

Kimyasal bileşimlerine bağlı olarak da mekanik nitelikleri bir miktar değişiklikler gösterebilir. İlave olarak bazalt elyafları üretilirken, liflerin çekilmesi esnasındaki sıcaklığın da elde edilecek mekanik özellikler üzerinde belirgin bir etkisi vardır. 1200-1400°C aralığı için sıcaklık arttıkça elde edilen elyafın çekme mukavemeti 1,5 GPa’ dan 2,9 GPa’ a artma eğilimi gösterir.

E cam elyafı üretimi ile karşılaştırıldığında borik asit gibi katkılar kullanılmadan, sadece ufalanmış bazalt kayaları ile üretim yapıldığından daha temiz ve çevreci bir imalât yapılır. Bununla birlikte teknik olarak liflerin elde edilmesi cama göre daha zor, fakat elde edilen nitelikler daha iyidir.

Bazalt elyafının esneklik katsayısı farklı kaynaklara göre 78-90 GPa arasında değişiklik gösterir. E cam elyafı ile karşılaştırıldığında bazı kaynaklar göre bazalt daha yüksek mukavemet ve esneklik katsayısına sahipken, bazı kaynaklara göre cama eşdeğer olabilir. Bazı kaynaklara göre de bu nitelikleri camdan kötüdür. Ayrıca bazı kaynaklarda bazalt elyafı ile reçine arasındaki bağın zayıf, bazı kaynaklarda ise çok iyi olduğu ileri sürülmektedir.

Muhtemelen bazalt takviyeli karma malzemelerin bu kadar değişik davranışlar göstermesi araştırmalarda kullanılan reçinelerin niteliklerinden kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenle bazalt elyafı ile çalışırken reçine tercihinin elde edilecek sonucu doğrudan etkilediği düşünülebilir. Aynı bağlama astarı kullanıldığında bile, örneğin; bir epoksi reçine ile bazalt ve cam elyaflarının bağlanma etkileşimi, her iki elyafın yüzey kimyalarındaki farklıklar sebebiyle farklılık gösterebilir. Bu sebeple kullanılacak bazalt elyafının yüzey kaplamasının kullanılması düşünülen reçine ile uyumlu olmasına dikkat etmek gerekir. Yukarıda bahsedilen birbirinden çok farklı değerlerin böyle bir etki sonucunda ortaya çıkmış olması muhtemeldir.

BAZALT ELYAF KULLANIMI

İstenilen uzunlukta kesilerek elde edilen bazalt elyafları, ihtiyaca göre karışık monoflamentler halinde veya kesikli elyaf grupları şeklinde kullanılır. Metal hasıra oranla betona tutunma özelliğinin üstünlüğü sayesinde, tüm yönlerde kuvvetlendirme ve çimentonun performansının artmasını sağlar. Alkali dayanımının ve mukavemetinin yüksek olmasının da kayaç yapısı itibariyle de beton ile aynı özgül ağırlığa ve genleşme mukavemetine sahip mineral yapıdaki bazalt elyaf, rötre çatlaklarını önler ve çekme mukavemetlerini artırabilmektedir.

ÖZELLİKLERİ

Büzülme çatlaklarının büyük bir oranda azalması (%90’dan fazla), rötre çatlaklarının azalması (%50), eğilmede çekme dayanımında artış (%35), betonun yorulma dayanımında artış (%500’den fazla), don dayanımında artış (%35’e varan), su geçirimsizliğinde artış (%50’ye varan), beton yüzeylerdeki aşınma dayanımında artış (%70’e varan), köşe kırıklarında azalma (%90’a varan), kalıp alma işlemi sırasında oluşan hasarlarda azalma olur.

İyi mekanik niteliklerinin yanında bazalt yüksek kimyevi ve ısıl dengeye sahiptir, sıcaklık, elektrik ve ses yalıtım özellikleri de iyidir.

Bazaltın ısı yalıtım yeteneği asbesttin üç katıdır ve bu sebeple yangından korunma amacıyla çok tehlikeli bir madde olan asbestin yerine güvenle kullanılabilir.

Bazaltın elektrik yalıtım yeteneği E camından on kat yüksektir.

Bazaltın kimyasal maddelere, özellikle güçlü alkalilere karşı direnci de camdan çok daha yüksektir.

Yaklaşık -230°C/700°C aralığındaki uygulamalarda kullanılabilen Bazalt, -60/450°C aralığında kullanılabilen E camına göre daha geniş bir uygulama sıcaklığı aralığında sahiptir.

Bazalt hava ve su ile zehirli bir reaksiyona girmez. Kimyasallarla temas ettiğinde insan sağlığına veya çevreye zarar verebilecek bir kimyasal tepkime oluşmaz.

UYGULAMA ALANLARI

Bazalt Elyaf kullanım alanlarını sıralayacak olursak; Yüksek korozyon ortamları, otomotiv sektörü, kompozit malzemeler, keçe üretimi ile duvar, harç uygulamaları, prefabrike yapılar, bazalt plastik ürünler, beton güçlendirme, yol inşaatı, sanayi yapıları ve temeller, püskürtme beton uygulamaları.

Lifli Polimer Güçlendirme

Fiberle Güçlendirilmiş Polimerler Özellikleri ve Davranışları

Aramid (AFRP), bazalt (BFRP), karbon (CFRP) ve cam (GFRP) lifleri içeren kompozitler de dahil olmak üzere, fiber takviyeli polimerlerin (FRP) mekanik özellikleri ve davranışları, çelik takviyesine karşı, bunların tasarımını yapmadan önce anlaşılmalıdır. Bu takviyeleri kullanarak yapılar.

FRP sistemleri yerinde döşeme ve ön ve gerilimli köprüler, prekast beton borular, kolonlar, kirişler ve diğer bileşenler dahil olmak üzere betonarme yapılar için çelik takviye için gittikçe kabul gören bir alternatiftir.

Korozyona karşı direnç de dahil olmak üzere çelik takviye üzerindeki FRP avantajları bir önceki sayfada listelenmiştir. Duvar yapısı FRP takviyesiyle de fayda sağlıyor. Orijinal takviye olarak ve yapıların güçlendirilmesi için kullanımı, kamu ve özel sektördeki yapısal mühendisler tarafından gittikçe daha fazla belirlenmektedir.

Cam Elyaf Takviyeli Polimer (GFRP)

Cam elyaf kullanan FRP’ler tüm FRP’lerde baskın takviye lifidir. E-cam en çok kullanılan elyaftır. Yüksek elektriksel izolasyon özellikleri, iyi ısı direnci ve en düşük maliyeti vardır. S-Cam elyafları, E-camdan daha yüksek ısı direncine ve yaklaşık üçte bir daha yüksek gerilme mukavemetine sahiptir. Özel AR-cam elyafları, betonda bulunan alkaliniteye dayanıklı ancak çok daha yüksek maliyetlidir.

Bazalt Fiber Takviyeli Polimer (BFRP)

Bazalt lifleri E-cam elyaflarına göre daha yüksek gerilme mukavemetine sahipken S-camdan düşüktür, ancak maliyetleri E-cam maliyetine yakındır. Beton içindeki alkalilere E- ve S-camdan daha iyi dirence sahiptir.

Aramid Elyaf Takviyeli Polimer (AFRP)

Aramid elyafları (aromatik poliamit elyaf olarak da bilinir) yüksek mukavemete, yüksek elastik modüle ve% 40 daha düşük cam elyaf yoğunluğuna sahiptir. Aramid elyaflarının maliyeti, cam ve bazalt elyaftan daha yüksek olup yapısal uygulamalarda onları daha az yaygın hale getirmektedir. Buna ek olarak, aramid elyafları nemi emer, bu nedenle aramid elyafları kullanan bir projenin dikkatli bir şekilde depolanması ve planlanması, elyaflar bir polimer matrisi ile emprenye edilinceye kadar çok önemlidir.

Karbon Fiber Takviyeli Polimer (CFRP)

Karbon lifleri çok yüksek çekme mukavemetine ve elastik modülüne sahiptir. “Yüksek modüllü” karbon fiberin elastik modülü, çeliğe benzer. Yüksek ve ultra yüksek modüllü karbon elyaflarını kullanan CFR, havacılık endüstrisinde popülerdir çünkü ağırlık oranına olan gücü, tüm FRP’lerin en yüksekleri arasındadır. Alçak gerilim modülleri ile altyapı endüstrisinde yüksek mukavemetli, normal modulus fiberler kullanılmaktadır.

DÖŞEME VE TARİHİ ESER GÜÇLENDİRME

Tarihi Eser Güçlendirme işlemi geniş döşemeler için, düşey olan yükleri daha iyi taşımak için yapılmaktadır. Yatay yük etkisi içinde olan ve bu yükleri taşımalarını sağlayan yatay taşıyıcıların daha güçlü ve hiçbir etkiye maruz kalmaması gereklidir. Ortaya çıkan hasar veya hasarlar genellikle döşemenin geniş boşluklarını kapsayan kısım içinde, doğrudan perdeye dayanak olduğu yerlerde ortaya çıkar. Oluşan hasarların onarılması gerekir. Kalınlığı yeterli olmayan döşemenin kalınlığının arttırılması ile başlanır veya perde duvarları uygulanarak yük aktarımı sağlanır. Yer yer oluşan çatlaklar ile hasarların onarılabilmesi için epoksi, çimento şerbeti ve püskürtme beton uygulaması yapılabilir.

Bu uygulamalar yapılırken bozulan beton uzaklaştırılır. Kırılan veya burkulan donatının kesilerek kaynakla yeni donatının eklenmesi gerekir. Ortaya çıkan hasar yüzünden döşeme kalınlaştırılır ve hiçbir etkiye maruz kalmayacak şekilde sağlamlaştırılması gerektiğinden bahsetmiştik. Döşemenin üstünden yeni beton tabakası dökülerek kalınlaştırılabilir ve alttan püskürtme beton uygulaması ile dayanıklılığı arttırılır. Yeni oluşacak kısımlara da donatılar yerleştirilir. Bu kısım mevcutta var olan kaynaklı parçalara bağlanması işlemin eksiksiz olması açısından önemlidir. Hem yeni yapılan döşeme hem de önceden var olan döşemenin arasındaki kayma gerginliğinin yok edilmesi ve rahat akışın sağlanması için, yüzeyin pürüzsüz hale gelmesi gerekir. Donatı veya çelik profil parçalarından da kullanılabilir.

Yapılarda döşemeler genellikle betonarme plak şekliyle veya nervürlü ve kaset şekliyle karşımıza çıkar. Proje tasarlanırken döşemelerin yapıdaki düşey yükleri taşıması göz önünde bulundurulur. Fakat bu işlem yapılırken yatay yüklemeler yapılırken yüklerin perdeler ve kolonlara aktarılması gerekmektedir. Yeterli kalınlık yerine getirilmediyse, donatı yerleşimi olmayan döşemeler, boşluklarda veya kolon kirişlerinin birleşim noktalarında ve döşeme açıklıklarında çatlaklar oluşturur. Lokal olan çatlakların tamiri epoksi esaslı tamir harçları ile gerçekleştirilir. Eğer yanlış bir tasarım ile çatlak oluşumu meydana gelmişse, eğilme momenti veya zımbalama etkisiyle, o zaman yapısal müdahale yapılması şarttır. Laminant plaklar ile takviye yapılabilir ya da beton püskürtme uygulaması olabilir. Gensa Proje olarak biz, binalarınızda görülen hasarları inceleyip, en uygun çözümü sunuyoruz.

TARİHİ ESER GÜÇLENDİRME

Bir ülkenin en önemli kültür mirası tarihi yapılarıdır. Ve ülkemizde dünyanın ilk izlerini taşıyan çok sayıda buna benzer tarihi mimari yapılar vardır. Zaman içerisinde tahriş olan kısımları için bu yapıların onarımları ve güçlendirme işlemleri yapılmaktadır. Teknolojinin de ilerlemesi ile etkin ve kalıcı çözümler üretilmekte, masraflardan da asla kaçınılmamaktadır. Geleneksel uygulanan onarım ve güçlendirme çalışmaları doğru yapılması durumunda, tarihi yapıların güvenlik düzeylerini uygun bir bütçe karşılığı arttırmaktadır. Tarihi yapıların restorasyon, onarım ve güçlendirme çalışmalarında geleneksel yöntemler uygulandığında yetersiz kalır ve başarılı olmayabilir. Bu gibi durumlarda bilimsel deneylerin yapılmış ve tecrübe edilmiş bilgiler kullanılarak, çağdaş yöntemler ile işlem yapılabilmektedir.

Tarihi yapılarda yapılacak onarım ve bakım işlemleri için, 1964 yılında tarihi yapılarla ilgili olarak bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıda alınan kararlar Venedik Tüzüğü’nde açıkça belirtilmiştir. Yapılması gereken tüm işlemler bu tüzüğe uygun olması gerekir. Tüzüğe göre, restorasyon işlemi yapılırken iyi bir planlama yapılmalı ve ayrıntılı olarak arkeolojik ve geçmiş tarih araştırması yapılmalıdır. Yapı içinde daha önceden uygulanmış katkılar asla bozulmamalıdır. Yapının özgün yapısı bozulmayacak şekilde, eksik ve tamamlanması gereken bölümler aslını bozmadan uygulanmalıdır. Restorasyon uygulaması yapılırken, gerektiğinde geri dönüp düzeltilebilecek bir şekilde olması gerekir. Tarihi yığma yapıların onarım ve güçlendirilmesinde öncelikle yapının gözlenmesi gerekmektedir. Bu süre içerisinde onarım ve güçlendirme uygulamaları sırasında yığma yapı elemanlarında çatlak var mı? Varsa bu oluşan çatlağın yeni ve eski olma hali nedir? Ezilme var mı? Kemer ve tonozlardaki deformasyonların durumu nasıl? Yığma duvarlarda oluşan dönmeler, farklı oturmalar, gergilerdeki mesnet sıyrılmaları ve kopmaları, yapı taşıyıcı sistemini oluşturan duvarların yapım sistemi ve mevcut durumu gözlemlenir. Bu süreçte yapı taşıyıcı sisteminin ne şekilde zorlandığı belirlenmeye çalışılır. Tarihi yapıların rölövesine ek olarak çizim hazırlanır, bu çizim üzerinde taşıyıcı sistem üzerinde oluşan ve belirlenen bozulmalar tek tek gösterilir. Rölövede belirtilmiş olan bilgilere ek olarak çatlakların genişlikleri ve derinlikleri, düşey ve yataydan oluşan sapmalar, yapı taşıyıcı sisteminin tüm özellikleri, yük taşıma şeması bilgilerinin de elde edilmesi gerekir.

Tarihi yapılarda güvenlik düzeyi yeterli mi, değil mi? Buna karar verebilmek için yapılan hesaplamalar ile bozulmalar varsa onlar itina ile izlenir. Yapının inşasında kullanılan malzemelerin özellikleri, temel zemini ve sisteminin tüm özellikleri belirlenmelidir. Bu nedenle yapıda gözlemlenebilecek tüm hareketlerin kaydı alınmalıdır. Yapı taşıyıcı sisteminin birim ağırlık, dayanım ve elastisite modülü gibi mekanik özellikleri yapıdan örnek alınarak ya da yerinde yıkıntısız deneyler yapılarak elde edilmelidir.

KARBON ELYAF ÇEŞİTLERİ NELERDİR

Karbon elyaf, kullanım alanlarıyla günümüzde oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Karbon elyaf, ipliksi teknolojik ürünü bir madde olmakla birlikte, özellikle son dönemde bina güçlendirmelerde sıklıkla kullanılmaktadır. Yurt dışında sıklıkla kullanılan ama ülkemizde yeni yeni tanınan karbon elyaf, aslında dayanıklılığı ile pek çok alanda kullanılmaktadır. Çelikten 3 kat daha dayanıklı ve 4,5 kat daha hafif olan ipliksi doku görenleri hayrete düşüren bir niteliktedir. Uydu, uçak, roket ve Formula 1 gibi alanlarda kullanılan karbon elyaf dayanıklılığı ile köprü akslarında bile etkisini göstermektedir. Karbon elyaf çok farklı yapısı ile çok amaçlı kullanılabilmektedir. Üretim olarak Japonya, ABD, İngiltere, Fransa, Macaristan gibi ülkelerden çıkmış olup, ülkemizde de deprem tehlikesine karşı sıklıkla kullanılmaya başlanmış ve oldukça etkilidir. Standartları oldukça yüksek olduğundan sağlam bir şekilde nüfuz eder.

KARBON ELYAFIN YAPISI

Karbon elyaf çeşitleri nelerdir sorusunun cevabını vermek gerekirse; Bu çeşitlere geçmeden önce karbon elyafın yapısından da bahsetmek gerekir. Karbon elyaf; katran, orlon, naylon gibi bileşenleri içerisinde barındırır. Bununla birlikte çeşitli kimyasallar ve yan maddeler de eklenmektedir. Orlonun fazla kullanılmasıyla ortaya PAN denilen bir ürün çıkmaktadır. Katran oranı fazla kullanılırsa ise ortaya Katran Temelli Fiber dediğimiz ürün çıkar. PAN denilen ürün fiber üretiminin ortalama %95 kadarını oluşturmaktadır. Karbon elyaf çeşitleri için özel detaylar mevcuttur.

Karbon elyafın hafif bir dokusu olduğundan kullanımı rahattır. Paslanma özelliği olmayan karbon elyaf kullanıcılarını rahat ettirir. Depreme karşı güçlendirilecek binayı zinde ve ayakta tutar. Çelikten sert yapısıyla olası bir depremde binanın zarar görmesini engeller. Uzun ömürlü olması sebebiyle ise başka bir tercih sebebidir. Karbon elyaf bünyesindeki bu özellikler ile çelikle birebir yarış halindedir. Katran temelli karbon fiber üretimi dünyada %6 civarındayken PAN fiber ise dünyada ortalama %95 civarındadır ve dikkat çekici özelliklerine bakmak gerekir. Özellikle Japonya’da üretimi seri haldedir. PAN temelli karbon fiber dört aşamada şekillenmektedir.

Karbon elyaf çeşitleri nelerdir, ana maddeleri nelerdir hangi aşamalardan geçer ve ne işe yarar, şimdi bunlara bakalım;

Oksidasyon Aşaması: Orlon maddesi ilk etapta 300 dereceye kadar ısıtılmaktadır. Bu şekilde maddede bulunan hidrojen maddesi ayrıştırılır. Oksijen maddesi eklenen maddede yanmazlık özelliği kendisini gösterecektir.

Yüzey İyileştirmesi Aşaması: Yüzey iyileştirmesinde bobindeki orlon, reçineye yapışması adına elektrolitik ortamda iyileştirmeye tabi tutulur.

Karbonizasyon Aşaması: 3000 dereceye kadar ısıtılan orlon, maddede %100 karbonlaşma sağlar. Bu işlem ile birlikte karbonun sınıfı da belli olmaktadır.

Kaplama Aşaması: İşlenmiş orlon bu aşamada reçine ile kaplanmaktadır. PAN tabanlı karbon fiberin üretimi bu şekilde tamamlanmış olur.

Diğer karbon elyaf çeşitleri şu şekilde sıralanmaktadır;

Katran tabanlı karbon elyaf; Nemden etkilenmeyen katran tabanlı karbon fiberler sürtünme ve aşınma gibi durumlara karşı dayanıklılığı ile dikkat çekerler.

Aramid karbon elyaflar; Bu karbon elyaf çeşidinin molekülünde 6 karbon atom hidrojen ile birbirlerine bağlanmaktadır. Darbeye direnci yüksek olan bu karbon elyafın maliyeti de düşüktür. Aramid karbon düşük maliyeti ile ön plana çıkar.

Bor karbon elyaflar; Tungstenden oluşan bir çekirdek ve bunun bor maddesiyle kaplanması sonucu oluşmaktadır. Maliyeti yüksek ve henüz proje aşamasındadır.

Silisyum karbür karbon elyaflar; Tungstenden oluşan bir çekirdeğin silisyum karbür bileşeni ile kaplanması neticesinde ortaya çıkar.

Alümina karbon elyaflar; Alümina kaplı çekirdeğin silisyum dioksit maddesiyle kaplanması sonucu oluşan karbon elyaf çeşididir.

Tüm bu karbon elyaf çeşitleri kullanım alanlarına göre farklılık gösterse de temelde dayanıklılık sağlamaktadır. Uçak, gemi ve motorlarda kullanımına devam edilen karbon elyaf, bina dayanıklılığı için de sıklıkla kullanılmaktadır. Bu bağlamda karbon elyafın ülkemizde de artık sıklıkla kullanılmaya başlandığını, ok çeşitliliği pek çok farklı sektörde uygulandığını söylemek mümkündür.

KARBON ELYAF FİYATLARI

Karbon elyaf özellikle günümüzde sık kullanımıyla dikkat çekmektedir. Karbon elyafın ipliksi teknolojik bir madde olduğunun altını çizmekte fayda vardır. Karbon elyaf fiyatları da önem taşımaktadır. Günümüzde bina güçlendirmede sıklıkla kullanılan karbon elyaf esasen pek çok farklı sektörde kullanılabilmektedir. Ülkemizde yeni yeni kullanılmaya başlanan karbon elyaf yurt dışında uzun zamandır farklı alanlarda kullanılmaktadır. Karbon elyaf fiyatları farklılık gösterebilir, bunun nedeni binanın yapısı ile yeri ile doğru orantılı olmasıdır. Karbon elyafın en büyük özelliği çelikten üç kat daha fazla dayanıklı olmasıdır. Bununla birlikte çelikten 4,5 kat daha hafif olması ile dikkat çeker. Çünkü bu kullanım alanında da büyük avantaj sağlar. Özellikle uzay teknolojisinde, uydu, uçak, roket tarzı araçlarda sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla beraber Formula 1 araçlarında da karbon elyaf dayanıklılığı nedeniyle sıklıkla tercih edilmektedir. Karbon elyaf fiyatları ise kalitesine göre değişim gösterirken alıcıların bu konuda fikir yürütmesi oldukça zordur.

KARBON ELYAF ÖZELLİKLERİ

Karbon elyaf anavatanı olarak ABD, Japonya gibi ülkelerde bilinir. Ancak gelişen sistematik, teknolojik yenilikler ile ülkemizde de üretilmeye başlanmıştır. Bilindiği gibi ülkemiz deprem bölgesinde olduğundan bina güçlendirmede sıklıkla kullanılmakta ve olumlu sonuçlar ile göz doldurmaktadır. 1999 depreminden sonra insanlar bina güçlendirmede farklı yöntemler aramış ve karbon elyaf da bu konuda oldukça sağlam bir alternatif oluşturmuştur. Karbon elyaf fiyatları çeşitlilik göstermekle beraber uygun avantajları göze çarpar. Kentsel dönüşüm kapsamında pek çok bina yenilenmeye gitmiştir. Bunların çoğunluğu bina güçlendirme adı altında revizyon edilmiştir. Ancak gerçek bir revizyon için sağlam bir malzeme ile binanın güçlendirilmesi gerekmektedir. Karbon elyaf son dönemde adından sıklıkla söz ettiren en etkili bina güçlendirme araçlarından birisidir. Çünkü çok farklı bir yapıya sahiptir ve çok farklı şekillerde kullanılabilmektedir.

Karbon elyaf fiyatları deprem bölgesinde olan ülkemiz insanları için bir soru işareti uyandırabilir. Deprem tehlikesine karşı özellikle yurt dışında sıklıkla kullanılmaktadır. Deprem bilindiği gibi ani bir etkiyle büyük kayıplara yol açabilmektedir. Önceden sadece çimento desteği, blok güçlendirme gibi yöntemler varken günümüzde karbon elyaf gibi oldukça etkili bir yöntem bulunmaktadır. Karbon elyaf özü itibarı ile orlon, katran, naylon gibi bileşenleri içerisinde kapsar. Ayrıca çeşitli kimyasallar ve yan maddeler ile güçlendirilir. Bu kadar bileşeni bir arada tutan karbon elyaf fiyatları ile de insanları rahatlatmaktadır. Şayet katran oranı fazla kullanılırsa ortaya Katran Temelli Fiber dediğimiz madde çıkmaktadır. Bununla beraber orlon fazla kullanılırsa ortaya PAN dediğimiz ürün çıkar ki oldukça sık kullanılan bir üründür.

PAN fiber üretiminin %95 kadarını oluşturur ki bu da ciddi bir rakamdır. Karbon elyafın bu kısımda yararlarını saymak faydalı olacaktır. Karbon elyafın en büyük avantajlarından birisi hafif dokusunun olmasıdır ki, bu da kullanımda rahatlık ve kolaylık sağlar. Paslanma etkisi olmaması nedeniyle tercih sebebidir. Bünyesi çelikten daha sert olduğundan deprem gibi bir durumda yapının sapa sağlam ayakta kalmasını sağlar. Bu da deprem bölgesi olan ülkemiz açısından oldukça önemli bir noktadır. Bununla beraber uzun ömürlüdür ki bu da önemli bir noktadır. Karbon elyaf fiyatları deprem bölgesinde oturan halk açısından büyük merak uyandırmaktadır ancak cazip ödeme koşulları ile insanları zorlamamaktadır.

Depreme karşı evini veya iş yerini korumak isteyen pek çok kişi günümüzde karbon elyafı tercih etmektedir. Karbon elyaf fiyatlarını gören insanlar bu konuda tereddüt bile duymamaktadır. İnternette ufak bir araştırma ile birlikte karbon elyafın neden bu kadar çok tercih edildiğini, dünya ülkelerinde neden bu kadar sıklıkla kullanıldığını anlamak mümkün olacaktır. Ayrıca karbon elyaf ile yapılandırma yapmak isteyenlerin evi terk etme gibi bir zorunluluğu da yoktur. Çimento veya çelik güçlendirmede evden bir süre ayrılmak zorunlu iken karbon elyaf uygulamasında böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Karbon elyaf fiyatları farklılıklarına rağmen insanları güvende tutacak bir zemin hazırlamaktadır.

KARBON KUMAŞ NASIL YAPILIR?

Kullanımı son zamanlarda artan karbon kumaşın hem özellikleri hem de kullanım alanları ile dikkat çekmektedir. En büyük özelliği ise sağlamlığıdır ve bu özelliği sayesinde dünya da en çok tercih edilen maddeler arasındadır. Karbon kumaş, tıpkı normal bir kumaş inceliğinde olup, çeliğin neredeyse 15 katı daha sağlamdır. Buna karşın çeliğin 1/5’i kadar ağırlığı mevcuttur. Bu da karbon kumaşın en büyük avantajlarından birisidir. İplik kıvamında olan lifler kolaylıkla istenilen şekle getirilmektedir.

KARBON KUMAŞ HANGİ ALANLARDA KULLANILIR

Karbon kumaş pek çok alanda kullanımı kolay bir yapıdır. Savunma sanayiden medikal, otomobil sektörü gibi çeşitli alanlarda dayanıklılığı ile tercih edilmektedir. Bununla birlikte en sık kullanım alanlarından birisi de binalardır. Bilindiği gibi deprem bölgesinde olan pek çok ülke tehdit altındadır. Bu nedenle her gün bir yenisi çıkan depreme karşı önlemlerden belki de en garantilisi karbon kumaş yöntemi ile bina güçlendirmedir. Bina güçlendirme günümüzde kentsel dönüşüm ile birlikte hızla artan bir programı kapsar. Bu program dahilinde güçlendirilen yapılar, depreme veya dışarıdan gelebilecek başka bir darbeye karşı sıfır bir ev niteliğinde, sağlam bir hal almaktadır.

Karbon kumaş nasıl yapılır dediğimizde öncelikle karbon kumaşın ana maddesinden yola çıkmak gerekir. Karbon lifi ilk olarak iyi bir elektrik iletkeni olduğunun anlaşılması ile kendisini belli etmiştir. Karbon elyafa çok yüksek ısı işlem uygulandığında tam anlamıyla karbonlaşmaktadırlar. Bu elyaflar grafit elyaf adını almaktadırlar. Günümüzde karbon elyaf da, grafit elyaf da aynı malzemeyi işaret eder. Karbon elyaf epoksi matrisler ile birleştirildiğinde büyük bir kuvvet ve dayanıklılık kazanır. Karbon fiber üreten sürekli olarak yeni çeşitler ürettiğinden, çeşitleri sürekli artmaktadır.

Karbon elyafları piyasada iki şekilde bulmak mümkündür; sürekli elyaflar ki bunlar örgü, dokuma, tek yönlü bantlarda kullanılabilirler. Bir diğeri kırpılmış elyaftır ki bu da genel olarak enjeksiyon kalıplamada, kimyasal valf yapımında sıklıkla kullanılmaktadır.

Karbon elyaf genel olarak iki malzemeden elde edilmektedir. Bunlar Zift ve PAN’dır. Zift tabanlı karbon elyaf kumaşa baktığımızda göreceli olarak daha düşük mekanik özelliklere sahip olduğunu görebiliriz. Buna bağlı olarak yapısal uygulamalarda nadir olarak kullanılmaktadırlar. PAN tabanlı karbon elyaf kumaşlar ise yapısal olarak daha hafif ve daha sağlam bir mekanizmaya sahip olduğundan sıklıkla kullanılmaktadırlar.

KARBON KUMAŞ İLE DAHA GÜÇLÜ YAPILAR

Orta ve hafif hasarlı kolon kirişlerin tamirinde, köprü, korozyon, viyadük tamirinde, minare veya cami restorasyonunda kullanılır ve güçlü etkisiyle uzun yıllar kendisini belli eder. Özellikle kolonlarda kesme kapasitesini artırarak dayanıklılığı iki katına çıkartmaktadır. Tüm dünyada sıklıkla kullanılan karbon kumaş ülkemizde de git gide tanınmakta ve kullanımı yaygınlaşmaktadır. Karbon kumaş nedir, nasıldır diye araştırma yapan pek çok kişi karbon kumaşın etkisine şahit olmaktadırlar. Bu nedenle çevrenizde dahi bu güçlü ve eşsiz teknolojiyi kullanan varsa gerekli araştırmalar ile bu sözlerin ne denli olduğu anlaşılacaktır.

Yapılardaki kolon uygun bir şekilde sarılırsa karbon kumaş esneyebilme kapasitesi ile kolona tam bir güç verecektir. Karbon kumaş kalın olmadığı için, yapıda sadece birkaç milimetrelik bir kalınlık meydana gelmiş olacaktır. Bina güçlendirmede normal güçlendirme tekniklerinin yanında oldukça öne çıkacaktır. En şiddetli deprem veya sarsılmalarda bile çatlak oluşumunu bile önleyecek kapasiteye gelecektir. Karbon kumaşın paslanma etkisi olmadığı için yıllarca kullanılabilme kapasitesi mevcuttur. Diğer yöntemlere göre yine bu özelliği dikkat çeker. Karbon kumaş nasıl yapılır sorusunun cevabını bu şekilde öğrenerek ne denli kuvvetli bir bünyesinin olduğunu ve kullanım alanının daha da yaygınlaşacağını anlamış oluyoruz.

KARBON ELYAF

Karbon fiber veya karbon elyaf, ana bileşimleri karbonlaşmış akrilik elyaf (orlon), katran ve naylondur. Karbon fiberin yapısı, çelikten 5 kat daha hafif olmasına rağmen 3 kat daha dayanıklıdır. Karbon elyaf, naylon gibi esnek ve orlon gibi de orta derecede dayanıklı değildir. Daha sert ve çok daha dayanıklıdır. Karbon elyafın molekül yapısı bal peteği biçiminde olduğu için parçacıklar birbirini bırakmıyor.

KARBON ELYAF ÇEŞİTLERİ VE ÖZELLİKLERİ

Karbon lifi ilk defa karbonun çok iyi bir elektrik iletkeni olduğu bilinmesinden dolayı üretilmiştir. Cam elyafının metale göre rijitliğinin çok düşük olmasından dolayı rijitliğin 3-5 kat artırılması çok belirgin bir amaçtır. Karbon elyafları çok yüksek ısıl işlem uygulandığında elyaflar tam anlamıyla karbonlaşırlar ve bu elyaflara grafit elyafı denir. Günümüzde ise bu fark ortadan kalkmaktadır. Artık karbon elyafı da grafit elyafı da aynı malzemeyi tanımlamaktadır. Karbon elyafı epoksi matrisler ile birleştirildiğinde olağanüstü dayanıklılık ve sertlik özellikleri gösterir. Karbon fiber üreticileri devamlı bir gelişim içerisinde çalışmalarından dolayı karbon elyaflarının çeşitleri sürekli değişmektedir. Karbon elyafının üretimi çok pahalı olduğu için ancak uçak sanayinde, spor gereçlerinde veya tıbbi malzemelerin yüksek değerli uygulamalarında kullanılmaktadır. Karbon elyafları piyasada iki biçimde bulunmaktadır;

Sürekli Elyaflar: Dokuma, örgü, tel bobin uygulamalarında, tek yönlü bantlarda ve prepreg’lar da kullanılmaktadır. Bütün reçinelerle kombine edilebilirler.

Kırpılmış Elyaf: Genellikle enjeksiyon kalıplamada ve basınçlı kalıplarda makine parçaları ve kimyasal valf yapımında kullanılırlar. Elde edilen ürünler mükemmel korozyon ve yorgunluk dayanımının yanı sıra yüksek sağlamlık ve sertlik özelliklerine de sahiptirler.

Karbon lifler genellikle poliakrilonitril’in (PAN), 1000-1500°C ‘da karbonlaştırılması (havasız ortamda ısıtılması) ile üretilir. Karbon liflerin uygulamadaki avantajları; boyutsal açıdan kararlı oluşları, kimyasal nicelikleri nedeniyle neme ve pek çok kimyasala direnç göstermeleri ve elektriksel/ısısal iletkenliklerinin yüksek oluşudur. Karbon liflerin kullanıcı açısından en önemli dezavantajı ise siyah renginden dolayı kompozit renginin istenilen şekilde korunamamasıdır. Diğer bir dezavantaj olarak yüksek maliyet söylenebilir. Döşeme ve kirişlerin yük taşıma kapasitesini artırdığı için günümüzde oldukça sık tercih edilmektedir. Kentsel dönüşüm kapsamında bina güçlendirmelerinde sıklıkla kullanılan karbon elyafın bu özelliği özellikle evindeki hasarları gidermek, evlerini güçlendirmek isteyenler için büyük fırsat sunmaktadır. Artan aks yükleri ile köprülerin kapasitelerinin artırılması için de karbon elyaf sıklıkla kullanılmaktadır. Karbon elyaf, sınırsız üretilebileceği için uzunluk sıkıntısı yaşatmaz.

İnşaat sektöründe cephe kaplamalarında da kullanılmaya başlayan kompozitler seramiğe göre daha düşük yoğunlukta olduğu için tercih ediliyor. Örnek olarak 2.7 gr/santimetreküp olan seramiğin kullanımı yerine yoğunluğu 1.8 gr/santimetreküp olan kompozit malzemelerinin tercih edilmesi binanın taşıyacağı yük miktarının azaltılmasına imkan sağlıyor. Diğer yandan malzemenin korozyona dayanıklı olması bina ömrünü 1.000 yıla kadar uzatıyor. Karbon elyafı çoğunlukla iki malzemeden elde edilir; · Zift · PAN (Poliakrilonitril) Zift tabanlı karbon elyafları göreceli olarak daha düşük mekanik özelliklere sahiptir. Buna bağlı olarak yapısal uygulamalarda nadiren kullanılırlar. PAN tabanlı karbon elyafları kompozit malzemeleri daha sağlam ve daha hafif olmaları için sürekli geliştirilmektedir.

PAN’in karbon elyafına birbirini takip eden üç aşamada dönüştürülmektedir;

* Oksidasyon: Bu aşamada elyaflar hava ortamında 300 derecede ısıtılır. Bu işlem, elyaftan H’in ayrılmasını daha uçucu olan O ‘in eklenmesini sağlar. Ardından karbonizasyon aşaması için elyaflar kesilerek graphite teknelerine konur. Polimer, merpen yapısından kararlı bir halka yapısına dönüşür. Bu işlem sırasında elyafın rengi beyazdan kahverengiye, ardından siyah olur.

* Karbonizasyon: Elyafların yanıcı olmayan atmosferde 3000° C’ye kadar ısıtılmasıyla liflerin 100% karbonlaşma sağlanması aşamasıdır. Karbonizasyon işleminde uygulanan sıcaklık üretilen elyafının sınıfını belirler. Yüzey iyileştirmesi karbonun yüzeyinin temizlenmesi ve elyafın kompozit malzemenin reçinesine daha iyi yapışabilmesi için elektrolitik banyoya yatırılır.

* Kaplama; Elyafı sonraki işlemlerden (prepreg gibi) korumak için yapılan nötr bir sonlandırma işlemidir. Elyaf reçine ile kaplanır. Genellikle bu kaplama işlemi için epoksi kullanılır. Kompozit malzemede kullanılacak olan reçine ile elyaf arasında bir arayüz görevi görür.

Karbon elyafının tüm diğer elyaflara göre en önemli avantajı yüksek modülüs özelliğidir. Karbon elyafı bilinen tüm malzemelerle eşit ağırlıklı olarak karşılaştırıldığında en rijit malzemedir.

KARBON KUMAŞ FİYATLARI

Belki de en iyi deprem bölgesinde olan ülkeler depreme karşı nasıl dayanıklı yapılara sahip olunabileceğini merak etmektedirler. Bunun cevabı her ne kadar birkaç şekilde verilebilse de günümüzde gelinen nokta ile farklı yöntemlerle bu sorunun cevabı verilebilir. “Karbon Kumaş Fiyatları”

Özellikle kentsel dönüşüm bazında yapılan çalışmalar bina güçlendirme yöntemlerini gözler önüne sermektedir. Bu yöntemler klasik yöntemler olabileceği gibi gelinen noktada farklı yöntemler de olabilmektedir. Ülkemizde de üretilen karbon elyaf ve karbon kumaş deprem dayanıklılığına karşı günümüzde en etkili yöntemlerden birisini oluşturmaktadır. Öyle ki kullanım alanlarının çeşitliliği, bünyesinin sağlamlığı ile oldukça dikkat çekmektedir. Bir diğer soru ise bu denli sağlam bir malzemenin fiyatıdır. Karbon kumaş fiyatları nedir dediğimizde karşımıza pek çok seçenek çıkabilir, ancak bizler öncelikle kendi hayatımızı düşünmeli ve alacağımız tedbirlerde ucuza kaçmamalıyız. Her ne kadar uygun fiyatlar kendisini gösterse de bu konuda hassas davranmak, özellikle deprem bölgesinde olan bizler için çok önemlidir. Karbon kumaş fiyatları piyasada yeterli araştırmayı yapmak için oldukça uygundur.

KARBON KUMAŞ ÖZELLİKLERİ

Karbon kumaş fiyatlarına geçmeden önce karbon kumaş dayanıklılığı hakkında bilgi vermek yerinde olacaktır. Karbon kumaş çeliğin 5’te 1’i kadar hafif olmasına karşın çelikten 15 kat daha dayanıklı yapısı ile tercih sebebi olmaktadır. Tüm dünyada sıklıkla kullanılan bu ürün ülkemizde her ne kadar yeni yeni tanınmış olsa da, depremlerin sıklığı ve bina güçlendirmede kullanılan yöntemlerin gittikçe dikkat edilen bir konu haline gelmesi ile hemen herkesin merak ettiği bir konu haline gelmektedir. Peki karbon kumaş fiyatları bu bağlamda bu kalite ile çok mu maliyetli diye sorabiliriz. Ancak karşımıza çıkan tablo hiç de düşündüğümüz gibi değildir. Karbon kumaşın özü olan karbon liflerin kullanım alanlarının genişlemesi ile pek çok sektörde karbon elyafın ve karbon kumaşın da kullanıldığını görüyoruz. Medikal, otomobil, uzay, savunma sanayi gibi dünya üzerindeki pek çok etkili alanda karbon kumaşın etkisini görebiliyoruz.

Tabii ki ülkemiz açısından bu durum en çok deprem konusu altında incelenmektedir. Depreme dayanıklı yapıların oluşturulmasında, güçlendirilmesinde karbon kumaşın etkisi tartışılmazdır. Orta ve hafif hasarlı yapılarda, özellikle kolon bölgelerini güçlendirmede kullanıldığı takdirde, yeni bir bina gibi sert ve kusursuz bir hale dönüştürmektedir. Köprü ayaklarında dahi kullanılan karbon kumaş, çelikten daha kuvvetli yapısı nedeniyle o denli büyük bir yapıyı bile sağlama almaktadır. Bu nedenle kendi özel yapılarımızda sağlamlığı istiyorsak bunu es geçmemeliyiz. Bu denli güçlü bir malzeme için karbon kumaş fiyatları gerçekten uygun bir hal almaktadır.

EN UYGUN KARBON KUMAŞ FİYATLARI

Betonarme ve çelik gibi sağlam güçlendirme dinamiklerinin yanı sıra artık sıklıkla kullanılan karbon kumaş onarlın neredeyse yerini almak üzerededir. İnsanlar karbon kumaşı öğrendikçe daha da bir meraklanmış ve daha da fazla araştırma ihtiyacı duymuşlardır. Özellikle günümüzde karbon kumaşın etkilerini öğrenmek isteyen pek çok insan mühendislik bürolarını arayarak bu konuda hakkında detaylı bilgi almak istemektedirler. Çünkü yapılarının sağlam olmasını isteyen bilinçli pek çok vatandaş bu konu üzerinde özellikle eğilmektedirler.

Karbon kumaş fiyatları, dünya standartlarına baktığımızda ülkemizde de gayet uygun bir şekilde bulunabilmektedir. Özellikle çelikten 15 kat daha güçlü bir yapı için verilebilecek ücrete baktığımızda karşımıza oldukça hesaplı bir tablo çıkmaktadır. Karbon kumaş fiyatlarını araştırırken %100 karbon elyaf olmasına dikkat etmek gerekir.

Karbon kumaş, dünya ülkelerinde sıklıkla kullanıldığından ve bize biraz yabancı olduğundan acaba pahalı mıdır diye sormak aklımıza gelebilir. Fakat piyasa araştırmaları ile karbon kumaş fiyatlarının uygun koşullarda olduğunu görebiliriz. Evimizin güvenliği açısından karbon kumaşı kullanmak deprem için önceden hazırlık yapmak bizlerin sevdiklerimizin hayatını kurtarmak anlamına gelebilir. Bu nedenle yeterli araştırmaların yapılması ve buna göre evimiz için en uygun güçlendirme yönteminin seçilmesi gerekir. Ancak her gün gelişen yöntemler göz ardı edilmemeli ve ona göre evimizde gerekli testleri yaptırarak en uygun güçlendirme yöntemi seçilmelidir. Karbon kumaşın önümüzde yıllarda daha çok farkındalık yaratarak daha çok kitlelerce kullanılması beklenmektedir.

KARBON KUMAŞ NEDİR?

Karbon elyaf kumaş dünya üzerinde bilinen en sağlam malzemelerden birisidir. Kumaş inceliğindedir ancak gerilmeye karşı çelik sertliğinden 15 kat daha dayanıklı olması ile dikkat çekmektedir. Aslında bakıldığında normal iplik yumuşaklığında olduğu fark edilir. Yine de gözenekliliği artırılmakta ve yüksek yüzey alana sahip bir karbon formudur. Karbon kumaş nedir diye araştırdığımızda farklı sonuçlar çıkabilir. Fiziksel ve kimyasal aktivasyon şeklinde yüksek yüzey alanı oluşmaktadır. Aktif karbon kumaş dediğimiz bu form, toz ve granüler formlarına göre teknolojik bakımdan pek çok avantaja sahiptir. Karbon liflerinin kullanılma dinamiklerinin genişlemesi ile birlikte pek çok alanda kullanılabilirliği artmıştır. Savunma amaçlı giysilerden uzay araçlarına, otomobil sektörüne, medikal kullanımlara kadar pek çok alanda etkin rol oynamaya başlamıştır.

Deprem bölgesinde olan ülkemizde karbon kumaş bina güçlendirme çalışmalarında sıklıkla kullanılır bir hale gelmiştir. Orta ve hafif hasarlı kolon kirişlerin tamirinde, köprü, korozyon hasarlı, kiriş, viyadük tamirinde, cami, kubbe, minare restorasyonunda özellikle kullanılan bir maddedir. Kolunun etriye sıklaştırma bölgelerine sarıldığında ilave etriye görevi görmektedir. Kolonun kesme kapasitesini artırmaktadır. Dairesel çapta kolonlara sarıldığı takdirde dayanıklılığı artırır, düşey taşıma kapasitesinde büyük bir güç alanı oluşur.

Meydana gelebilecek her türlü duvar yıkılma, patlama durumunda duvarın dağılmasına engel olur. Şayet kolon karbon kumaş ile komple sarılırsa kolonun esneyebilme kapasitesi 2 katına çıkar. Karbon kumaş nedir, ne işe yarar, işte bunun cevabı bu denli sağlam bir araştırma gerektirir. Bu şekilde deprem esnasında büyük salınımlara karşı dayanabilme etkisi artar. Yapının içerisinde sadece birkaç milimetrelik kalınlık eklenmiş olur. Ve bununla birlikte klasik metotlara oranla kat kat fazla sağlam bir tedbir alınmış olunur. Dolayısıyla en şiddetli darbelerde bile kolonlarda herhangi bir kırılma, dağılma meydana gelmez. Çelikten çok güçlü ama çok daha hafif olması nedeniyle yapı içerisinde büyük avantaja neden olur. Kolayca şekil alabildiği gibi paslanma gibi bir sıkıntısı da olmaz. Karbon kumaş nedir, özellikleri nelerdir dediğimiz şunlara bakmamız gerekebilir.

Karbon kumaşın kullanılmasıyla birlikte;

Döşeme ve kirişlerin yük taşıma kapasitesi artırılmaktadır

Ağır makine montajı kolaylıkla yapılabilmektedir

Titreşimli yapılarda kullanım rahatlığı ile kolaylıkla stabilizasyonu yapılabilmektedir

Köprülerdeki artan aks yüklerinin kapasite artırımında etkili rol oynamaktadır

Kısacası karbon kumaşın kullanım alanının bu denli fazla olması, düşük maliyeti ile onun daha sık kullanılmasına ve daha çok tercih edilmesine neden olmaktadır. Sınırsız boyda imal edilebildiği için evin, iş yerinin veya yapının ne denli büyük olduğu da önemli değildir. Sınırsız boy nedeniyle kolaylıkla hemen her yerde kullanılabilir. Et kalınlığı azdır. Yani kat kat bir döşeme gerektirmez. Üzeri boyanabildiği için rahatsız edici bir nitelik taşımaz.

Ortama uygunluk sağlar. Rulolar halinde kolaylıkla taşınabildiği için getirme-götürme işlemleri oldukça rahat bir süreçte işler. Plakaların kesişim noktaları kolalıkla geçirilir, sıkıntı yaratmaz. Baş üstü uygulamalarında da hiçbir sıkıntı çıkarmaz. Kolay bir montaj olanağı sağlar. Plakalar uygulanmadan önce çok az bir ön hazırlık gerektirir. Bu nedenle de kullanımı oldukça tercih edilebilirdir. Güvenilirdir. Dünyadan pek çok onaya sahiptir. Bu nedenle kullanacak kişilerin içi rahat olabilir. Kısaca kolon, kiriş, döşeme ve duvarların taşıma kapasitelerinin artırılması için oldukça etkilidir

KARBONLAMA

Karbonlama, karbonlu çelik, yumuşak, sünek ve işlenmesi kolaydır, fakat aşınmaya karşı dayanıklılığı oldukça düşüktür. Çeliğe şekil verilerek sürtünme etkisinin altında olan yüzeylere sementasyon işlemi uygulanır. Böylelikle yüzeysel karbon oranını arttırmış olunur. Bu işlemden sonra su verilir ve sertleştirilmesi sağlanır, bunun sonucunda aşınmaya karşı dayanıklı olması gerçekleştirilmiştir. Semantasyon işleminde az karbonlu çelik aktif karbon atomları içeren bir ortamda yüksek sıcaklıkta belirli bir süre bekletilir. Karbon atomlarının yayılması sonucu yüzeyde ince bir tabaka boyunca yüksek karbonlu bir yapı oluşur. Bu şekilde semente edilmiş çeliğe su verilirse içi yumuşak ve tok, yüzeyi sert ve aşınmaya dayanıklı bir malzeme elde edilir. Bu işleme sementasyon denir.

SEMENTASYON İŞLEMİ

Çeliğin iç kısmında maksimum tok özelliklerin istendiği ve yüzeye göre daha yumuşak parçaların imali için çelikte yapılacak yüzey sertleştirme işlemlerinden birisi de sementasyondur.

Sementasyon işlemi, katı, sıvı veya gaz ortamlarda yapılabilir. Semente işleminden sonra malzeme genellikle yağda su verilerek sertleştirilir. Malzemenin cinsine ve kullanım amacına göre ısıl işlemi basit veya karmaşık olabilir. Parça yüzeyi sert ve aşınmaya dayanıklı, çekirdek kısmı ise yüzeye göre yumuşak fakat tok; yani darbelere karşı dayanıklı bir malzeme elde edilir. Karbon emdirilmesi işlemi çelik parçasının CO ilave bir ortamda, östenit faz sıcaklığına kadar ısıtılmasıyla, gaz metal reaksiyonu sonucu oluşur. Genellikle 850- 950 C arasında bir sıcaklık kullanılır, bu sıcaklığa sementasyon sıcaklığı denir.

DEKARBANİZASYON

Çelik yüzeyindeki dekarbürizasyon tabakası, sementasyon sonrası yapılacak sertleştirme işleminde martenzit yapıya dönüşmeyeceği için yüzeyde yumuşak bir bölge oluşturur. Dekarbürizasyon neticesinde yüzey sertliğinde ve yorulma mukavemetinde düşme olur. Bu ise çoğu zaman istenmeyen bir durumdur. Dekarbürizasyon tabakasının oluşumunu önlemek için fırın atmosferinde endotermik gaz karışımı sağlayarak, çelik parçasını yüzeyi CO2, O2 ve su buharından korunarak sağlanabilir.

Kullanılan sementasyon sıcaklığında, östenit fazda çözünebilen maksimum karbon miktarı Fe ve C denge diyagramında Acm çizgisinden bulunabilir. Örneğin 925 C sementasyon sıcaklığında östenit fazda çözünebilen maksimum karbon miktarı %1.3 civarındadır. Bu sıcaklıkta çelik parçanın yüzeyi yaklaşık olarak %1.3’e kadar karbon emmesi yaparken, parçanın çekirdek kısmı düşük karbon miktarını korumaya devam eder. Bu sebeple, karbon atomları parçanın yüzeyinden çekirdeğe doğru difüz ederek denge durumuna gelmek isteyeceklerdir. Östenit fazda karbon atomlarının difüzyon hızı, verilen sıcaklıkta, çelik parçanın yüzeyinde oluşan karbon konsantrasyonuna ve difüzyon katsayısına bağlıdır.

ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Sementasyon süresi ve sıcaklığı: Aynı oranda olmamakla beraber, sementasyon tabakasının kalınlığı, sementasyon süresi ve işlemin yapıldığı sıcaklık ile artar.

İç yapıyı kabalaştırarak sementasyonu takip eden ısıl işlemleri zorlaştırdıklarından, çok uzun sementasyon süreleri ve çok yüksek sıcaklıklar zararlıdır. Bu yüzden arzu edilen karbürizasyonu elde edebilmek için optimum süre ve sıcaklık kullanılmalıdır.

Çeliğin karbon yüzdesi ne kadar düşük olursa o kadar daha yüksek sıcaklıkları kaldırabilir. Genel olarak süreyi çok uzun yapmamak için A3 sıcaklığının biraz üzerindeki sıcaklıklarda çalışılır. Bu süreyi daha da kısaltmak için sıcaklığı çok yüksek tutmak hiçbir şekilde tavsiye edilmez. Bununla beraber, esas olarak sementasyon süresi arzu edilen tabaka kalınlığına göre seçilmelidir.

KARBON POTANSİYELİ

Sementasyon ortamı ile denge haline gelen çeliğin içindeki karbon oranına karbon potansiyeli denir. Karbon potansiyeli ne kadar yüksek ise sementasyon tabakasındaki karbon oranı o kadar yüksek olur. Buna göre karbon potansiyeli, sementasyon ortamının etkinliğini ifade eden bir büyüklük olup, P2CO/PCO2 oranına paralel olarak artar. Burada PCO ve PCO2 , CO ve CO2 gazlarının kısmi basıncını ifade etmektedir. Alaşım elementlerinin etkisini elemine etmek için karbon potansiyelinin tanımında ve tayininde alaşımsız karbon çeliği veya demir baz olarak alınır.

Karbon potansiyelini tespit etmek için ince bir demir plaka veya tel sementasyon ortamında, ortamla denge haline gelinceye kadar tutulur. Daha sonra tartım yoluyla içindeki karbon oranı bulunur.Bu oran karbon potansiyeline eşittir. Eğer ortamda H2 veya H2O varsa, H2O’ un çiğlenme sıcaklığı yardımıyla da karbon potansiyeli tayin edilebilir. Sıcaklık, süre ve karbon potansiyeli sabit tutulduğu halde semente edilen çeliklerin, kimyasal bileşimlerine bağlı olarak yüzeyde farklı karbon oranlarına sahip oldukları görülür.

KİRİŞ GÜÇLENDİRME

Kiriş güçlendirme, yapılarda döşemeden ve kullanım alanından gelen yükleri taşıyıp kolonlara aktaran yapı elemanıdır. Kirişler düşey olarak duran kolonlar üzerine yatay olarak inşa edilirler. Betonarme karkas yapılarda temel, döşeme, kiriş ve kolonlardan oluşan taşıyıcı bir sistem mevcuttur.

Bu sistem yapının tüm katlarında aynıdır. Herhangi bir katın kirişleri o katın kalıp planına ve kiriş ayrıntılarına göre inşa edilir. Kalıp planında kirişlerin yerleri ve ölçüleri bellidir. Fakat kirişlerin nasıl donatılacağı belli değildir. Kalıp planında bulunan her bir kirişin nasıl donatılacağı bu kirişlerin ayrıntıları çizilerek belirtilir. Kirişlerin ölçüleri ve donatıları inşaat mühendislerinin yaptığı statik hesaplar sonucunda bulunur. Hesaplar sonucunda elde edilen bilgiler kiriş standartlarına uygun olmalıdır.

Hasar gören veya dayanım ve rujitliği yeterli olmayan kirişler değişik şekilde onarılır ve güçlendirilir. Kiriş Güçlendirme sırasında komşu kolonları da göz önüne alarak kuvvetli kiriş zayıf kolon türünden birleşim bölgesinin meydana getirilmemesine özen gösterilmelidir. Kiriş güçlendirme türü hasarın seviyesine bağlı olarak değişir. Hafif çatlaklı kirişler, epoksi ve çimento şerbeti enjeksiyonu, ile onarılabilir. Betonun ezilmesi veya donatının kopması gibi hasarın ağır olduğu durumlarda, geçici olarak askıya alınması uygundur. Hasarlı yerel kısımlar, basınçlı su veya hava ile temizlenip, kopan veya burkulan donatıların kesilerek kaynakla eklendikten sonra betonlanması yoluyla onarılabilir.

Kirişlerin, gerekli durumda dört veya üç tarafından beton manto giydirilerek güçlendirilebilir. Mevcut yeni betonun bütünleşmesini sağlamak gayesiyle, mevcut betondaki beton örtü tabakasının kaldırılması ve yüzeyin temizlenmesi gerekir. Donatı düzeninde uygun kenetlenme, bırakılan uygun boylarla, kaynaklama ile veya kenetleme plakaları kullanılmasıyla saplanmalıdır. Yeni donatılar döşemedeki deliklerden geçerek kirişi çevreleyen etriyerlerle sarılmalıdır. Güçlendirme için konulan donatılar, köşegen yönündeki çubuklarla veya çelik plakalarla mevcut donatılara bağlanmalıdır. Kirişin yalnız mesnet bölgelerinin güçlendirilmesi ile yetinilmesi söz konusu ise, mesnete döşeme kırılarak açılır, mesnet bölgesi için gerekli ek donatı yerleştirilerek etriyerlerle sarılır. Kiriş kesitinin genişletilmesi tek veya çift taraflı olabilir.

KİRİŞLE KOLON BİRLEŞİMİ

Kirişle kolon birleşimi bölgeleri, taşıyıcı sistemde güçlendirmesi en çok zor olan bölümüdür. Birleşim olan bölgede farklı doğrultularda elamanlar birleşir ve kesit etkilerinin dengelenmesi sağlanır. En çok hasar türlerini, deprem yükleri altında olan bölgede gerçekleşir. Bu bölgede kesme kuvvetinin mukavemeti ve donatı kenetlenmelerinin yetersiz olmasından kaynaklanır. Çok yüksek derecede gerçekleşmiş deprem sonrası, birleşim bölgelerinde birleşen kesitlerde plastik mafsallar sonucu büyük dönmeler gerçekleşir. Donatıda aderans çözülmesi ile kaymalar ve büyük çatlaklar oluşmaktadır.

Depremin yarattığı etki ile birleşim bölgesinin iki tarafında oluşan eğilme momenti farklı işarette ise; kiriş kesitinde değişik gerilme durumları meydana gelir. Bundan kaynaklı olarak donatının kenetlenmesine ve eklerine itina gösterilmesi gerekmektedir. Hasarın yerel olması ve çatlakların oluşmasıyla, epoksi reçinesi enjekte edilmesi bakım ve güçlendirme için yeterli gelebilir. Aderansı çözülmüş donatının aderansının tekrar oluşturulması için de epoksi enjeksiyonu önerilir. Çimento şerbetinin aderansın kazandırılmasında yeterli olmadığı bildirilmiştir. Hasarın daha da yaygın olması durumunda kiriş kolon birleşim bölgesi, çelik lamalar yapıştırılarak ve sarılarak kiriş güçlendirme sağlanır. Bu nedenle, kesitlerin eğilme momenti kapasiteleri arttırılırken, sarılan lamalarla, bu bölgede oluşturulan enine basınçla, betonun dolayısıyla elemanın sünekliği arttırılır. İhtiyaç olduğunda süneklik artırımı için etriyeleri eksik olan kolon ve kiriş kesitlerinde sadece sargılamaları kullanılabilir. Uygulama yapılması için bu bölgedeki ezilen beton önce temizlenir, sonra yüzeylerin düzeltilmesi sağlanır ve özel yapıştırıcılar kullanılarak boyuna lamalar yapıştırılır. Yapışmanın tam olması için lamaların betona işkence aletleriyle bağlanması gerekebilir. Daha sonra sargı lamaları sarılarak uçları birbirinin üzerine yeterli boyda gelecek şekilde yapıştırılır. Bu sırada kiriş sargı lamalarının, o bölgedeki döşeme kaplamasının kaldırılmasından ve döşemede delikler açıldıktan sonra uygulanabileceği de unutulmamalıdır.

KİRİŞ GÜÇLENDİRME AVANTAJLARI

Kiriş Güçlendirme avantajları şöyle sıralanabilir;

Plakaların kesişim noktaları kolay geçilir,

Montajı, özellikle baş üstü uygulamalarda çok kolaydır,

Mükemmel yorulma dayanımına sahiptir,

Plakalar uygulanmadan önce çok az bir ön hazırlık gerektirir,

Yüksek dayanım ve elastisite modülü kombinasyonları mevcuttur,

Yüksek alkali dayanımına sahiptir,

Dünyadaki pek çok ülkeden çeşitli onaylara sahiptir,

Korozyon riski yoktur,

Mükemmel dayanıklılığa sahiptir,

Hafiftir,

Sınırsız boyda imal edilir, ek ihtiyacı olmaz,

Et kalınlığı azdır, üzeri direkt olarak boyanabilir,

Kolay taşınır.

×